Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6576 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2581 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Osmancık Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/01/2013NUMARASI : 2011/2999-2013/41Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, mera iddiasına dayalı tapu iptali ve sınırlandırma isteğine ilişkindir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ve mera olarak özel sicile kaydına karar verilmiştir.Hükmü, davalı M.. Y.. ve Hazine vekilleri temyiz etmiştir. Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle de mülkiyeti devlete ait olan yerlere ilişkin davayı Hazine açabileceği gibi meraların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan köy tüzel kişilikleri ve belediyelerin de dava açma hakları vardır. Ancak, somut olayda olduğu gibi, köy muhtarının dava açmaması ya da taşınmazın tarla niteliğinde kalmasında menfaati bulunması halinde köy halkından bir ya da birkaç kişinin dava açma hakkı olup olmadığı sorunu karşımıza çıkmaktadır.Somut olayda; dava köy halkından olan gerçek kişi tarafından açılmıştır. Köy adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi 442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır. Bu açıklamalardan sonra kısaca belirtmek gerekirse, o köyden bazı kişilerin köyün menfaatini ileri sürerek şartlar oluşmadan köy adına veya köyü temsilen dava açma yetkileri bulunmamaktadır. Mahkemece, davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekirken esastan incelenerek sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.