MAHKEMESİ : Akyazı Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/03/2013NUMARASI : 2011/96-2013/205Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.03.2011 günlerinde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, suya elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.Davacı S.. İ.. vekili, dava konusu 111 ada 11, 125 ada 1 ve 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalı R.. K.. adına kayıtlı olduğunu, davalı köyün dava konusu taşınmazlardan çıkan kaynak suyunu diğer davalı şirkete 28.02.2008 tarihli kira sözleşmesi ile 10 yıllığına kiraya verdiğini, ancak kaynak sularının kamu suları kapsamında olup ancak il özel idaresi tarafından kiraya verilebileceğini, davalı şirkete davacı ile kira sözleşmesi yapılması amacıyla başvuru yapması, aksi halde yasal yollara başvurulacağına ilişkin 23.10.2007 tarihinde ihtarat yapıldığını, ancak davalı şirketin davacıya başvurmadığını öne sürerek davalı şirketin suya elatmasının önlenmesi ve şimdilik 10.000 TL ecrimisilin tahsili istemiyle dava açmıştır.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalı köyün elatması söz konusu olmadığından davalı köye yönelik davanın reddine, davalı şirket bakımından dava konusu taşınmazları kira sözleşmesine dayanarak kullandığı, haksız şagil olmadığı, davacı idarenin ecrimisil bedelini tespit edip davalı şirketten tahsil edebileceği gerekçesiyle davalı şirkete yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.167 sayılı Yeraltı Suları Hakkındaki Kanununun 4. maddesinin 3. fıkrası gereğince “Kuyu açan kimse, bulunan suyun ancak kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanmaya yetkilidir. Bu miktarı aşan sular ile sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal haliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yeraltı suları, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak suları (mazbut vakıflara ait sular hariç), 2886 sayılı Kanun hükümlerine uyularak il özel idarelerince kiraya verilir. Tahsil edilen kira gelirinden; yer altı veya kaynak suyunun çıktığı yer, köy sınırları içinde ise o yerdeki köy tüzel kişiliğine % 15, belediye sınırları içinde ise ilgili belediyeye % 25 oranında pay verilir.” Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesinin medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, kanunun 51. maddesinin dava ehliyetinin medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114. maddesinde taraf teşkilinin dava koşullarından sayıldığı, 115. uyarınca da dava koşulunun mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınacağı şeklinde düzenlemeye gidilmiştir.4721 sayılı TMK'nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.Diğer taraftan mahkemece karar verilmesinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Ondört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmialtı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesi gereğince;1- Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.2- Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.3- Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.4- İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmıştır.5- Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır.Somut olaya gelince; davacı il özel idaresi ve davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca tüzel kişilikleri kaldırılarak S.. İ..nin Sakarya Büyükşehir Belediyesine ve davalı Reşadiye Köyünün de Akyazı İlçe Belediyesine katılmaları nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatları kalmadığından ve katıldıkları ilçe belediyeleri taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılması için kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenin katıldığı Sakarya Büyükşehir Belediyesine iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.