Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6411 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1649 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2008 ve 26.01.2009 günlerinde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi, karşı davada satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın tapu iptali ve tescil yönünden reddine, tazminat yönünden kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı vekili, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.Karşı davada, dayanılan sözleşmenin gabin sebebiyle iptali istenmiştir.Birleştirilen davada, satış vaadi sözleşmesine dayanılarak 940 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 43/A numaralı dükkana elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etmiştir.Mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, kaşı davanın reddine karar verilmiş, davalı ve karşı davanın davacısının temyizi üzerine karar Dairemizin 07.12.2010 günlü ve 2010/11135-13585 sayılı ilamı ile satış vaadi sözleşmesinde kat irtifakına kurulması şartına bağlı hüküm olduğu bu nedenle kat irtifakının kurulup kurulamayacağı hakkında araştırma yapılması gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılmış, hazırlanan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazda kat irtifakının kurulamayacağı belirtilmiştir.Bozma ilamı sonrasında davacı taraf 15.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile tescil talepleri mahkemece kabul görmez ise taşınmaz hisse bedeli olarak ödenen paranın ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiş, 15.09.2015 tarihli celsede de talebin 22.500 TL olduğunu, dava tarihi üzerinden ticari faizin işletilmesini talep etmiştir. Mahkemece ıslah talebi dikkate alınarak tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulü ile davalı karşı davacının talebine ilişkin hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir. HMK'nın 177. maddesi uyarınca ıslahın ancak tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği, bozma kararı sonrası yapılan yargılamada taşınmazda kat irtifakının kurulmayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının bozma kararı sonrasında sunduğu ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm kurulması doğru değildir.Ayrıca 6100 sayılı HMK'nın 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Mahkemece, HMK'nın 297/2 maddesi hükmüne aykırı şekilde davacının elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin birleştirilen dava hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.