MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/11/2013NUMARASI : 2012/446-2013/626Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.07.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin dava değeri yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı vekili, dava konusu 237 parsel sayılı 130.403 m2 tarla cinsli taşınmazda davacının hissedar olduğunu diğer hissedarlardan Ahmet Açık'ın hissesini 5.000,00 TL bedelle davalı M.. D..'e sattığını, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemiştir.Davalı vekili, dava konusu payın davacının kayınpederi M..A.. tarafından 30.12.1981 tarihinde satış vaadi sözleşmesiyle davalıya satılıp teslim edildiğini, tapu kaydına şerh verildiğini, Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/329 Esas sayılı ve 24.05.2012 tarihinde kesinleşmiş kararıyla tescil edildiğini, fiili taksim bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece dava konusu taşınmazın fiilen taksim edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava konusu 237 parsel sayılı taşınmazın 04.04.2014 tarihinde imar gördüğü, imar uygulaması sonucu davalı M.. D..'e 237 sayılı parseldeki hissesine karşılık 506 ada 1 sayılı parsel ile 503 ada 1 parselin 139/7173 payının, yine 501 ada 2 sayılı parseldeki 33/268 payın verildiği ve tapuya bu şekilde tescil edildiği, davacı T.. A..'a ise 504 ada 3 parselden 1000 m2 karşılığı 1/10 pay verildiği ve bu şekilde tapuya tescil edildiği tapu kayıtları ve bilirkişi raporlarından anlaşılmıştır. Karar tarihinden sonra taşınmaz üzerinde yapılan imar uygulamasının kesinleştiği, davacının paydaş olmaktan çıktığı gözetilerek mahkemece karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm kurulması gerekirken fiilen taksim edildiği gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iaedesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.