Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6303 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4253 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı tarafından, davalılar aleyhine 24.09.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava ortaklığın giderilmesine ilişkindir.Davacı, dava konusu 105 ada 92 parsel, 156 ada 3 parsel, 129 ada 205 parsel, 127 ada 596 parsel, 121 ada 139 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir. Davalı ..., öncelikle ortaklığın taraflar arasında uzlaşma sağlanarak giderilmesini, mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü davalılar ... ve ... temyiz etmiştir.Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazlarda paylı malik olan davacı ...’un vesayet altına alındığına ilişkin beyanlar hanesinde ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.05.2011 tarihli müzekkeresi ile vesayet altına alındığının belirtildiği görülmüştür.Mahkemece bu paydaş hakkındaki kısıtlama kararının devam edip etmediği araştırılarak, kısıtlılık hali devam ettiği takdirde TMK’nun 462/8 maddesi gereğince bu davada vasisi tarafından temsil edilmesi ve bu davanın açılabilmesi için vesayet makamından vasiye husumet izni verilmesi gerekmektedir. Belirtilen hususlar gözeltilmeden davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.