Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5955 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11437 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.12.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A R Dava, İİK'nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalılar ..., ..., ... vekili temyiz etmiştir.Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.Paylı mülkiyete konu taşınmazlarda borçlunun payı alacaklı tarafından doğrudan haczedilebileceğinden davacı tarafın bu davanın açılmasında hukuki yararı yoktur.Somut olaya gelince, dosyada mevcut tapu kayıtlarına göre, dava konusu 3866 ada 6 parsel sayılı taşınmazda borçlu paydaş ...'in 3/16 payının bulunduğu anlaşılmıştır. Borçlu paydaş ...'e ait payın müstakilen haczi ve satışı mümkün olduğundan taşınmaz ile ilgili alacaklı tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılamaz. Dava konusu taşınmaz paylı mülkiyete tabi olduğundan mahkemece, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.