Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.01.2007 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.02.2009 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Yusuf tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kabul edilmiş, bilirkişi krokisinde 266 sayılı parsel içinde yer alan (B) ile gösterilen yerden geçit tesis edilerek davacı parselinin tapulama dışı bırakılan yere bağlantısı sağlanmıştır. Hükmü davalılardan 266 parsel maliki temyiz etmiştir. Geçit davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların genel yolla kesintisiz bağlantısını sağlamaktır. Dairemiz uygulamasında buna "geçit davalarında kesintisizlik kuralı" denilmektedir. Somut olaya gelince; Davacının geçit ihtiyacı bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 266 parsel kesiminden tapulama harici bırakılan yere çıkartılmak suretiyle karşılanmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 715. maddesine göre bu tür yerler kural olarak devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Hiçbir şekilde özel mülkiyete konu edilemezler. Başka bir deyişle, bu gibi yerler kişinin yararına ve onun kullanımına terk edilemez. Esasen Türk Medeni Kanunu'nun 748. maddesine göre bu tür bir geçidin tapu kaydına işlenme olanağı da yoktur. O halde davacının geçit ihtiyacı başka alternatifler üzerinde durularak karşılanmalıdır. Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 11.05.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.