Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5864 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4404 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.12.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 14.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 26.05.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:KA R A RDavacı, paydaşı olduğu ... sayılı parselin dava dışı paydaşının payını satış yoluyla davalıya devrettiğini, satışa ilişkin noter bildirimi yapılmadığını ileri sürerek, önalım nedeniyle payın adına tescilini istemiştir.Davalı, taşınmazda çok küçük pay sahibi olan davacının satıştan bilgisi olduğunu, payını edindiği paydaş ile aralarında inançlı işlem bulunduğu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının ortaklığın giderilmesi davası ile satıştan bilgisi bulunup üç aylık sürede dava açılmadığından hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur.Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp TMK'nın 733/3. maddesi uyarınca noter ihtarının tebliği gerekir.Noter ihtarı tebliğ edilmemiş ise iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir.Somut uyuşmazlıkta, tapu kaydından,... parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalının paydaş olduğu anlaşılmaktadır. Davalı dava konusu taşınmazı edinmesinden sonra taşınmazın diğer paydaşlarını payı satın almasına ilişkin TMK’nın 733/3 maddesi uyarınca noter bildirimi ile bilgilendirmemiştir. Davacının davalının edinimini noter bildirimi dışında bir yolla öğrenmesinin hak düşürücü sürenin işlemesine bir etkisi bulunmamaktadır. Davalının 11.12.2012 günü edindiği paya ilişkin noter aracılığıyla bir bildirim yapılmamış, davacı davasını 31.12.2013 tarihinde iki yıllık hak düşürücü süre dolmadan açmıştır. Bu nedenle, davacıya çekişme konusu payın tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından oluşan önalım bedelini TMK’nın 734/2. maddesi uyarınca depo etmek üzere uygun bir süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.