Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2003 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının diğer davalılar hakkındaki davasının reddi ile dahili davalı AU hakkındaki davasının kabulüne dair verilen 14.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, 251 parsel yararına 252 ve 282 parseller üzerinden genel yola bağlantı amacıyla geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir. Davalı parsel malikleri, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 251 parsel maliki davacının yargılama aşamasında satın alarak malik olduğu 281 parsel yararına davaya dahil edilmesi suretiyle taraf olan 283 parsel üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davacının mahkemeye sunduğu 20.10.2005 tarihli dilekçesi içeriği itibariyle temyiz talebine ilişkin bulunduğu gibi, gerekli temyiz harcıda yatırıldığından anılan dilekçe her ne kadar sonuç bölümünde hükmün onanması istemini içermekte ise de, temyiz dilekçesi olarak nitelendirilmiştir. Yukarıda söylendiği gibi dava Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesine dayanılarak açılmıştır. Gerçekten, incelenen paftasından davacının 251 parselinin genel yolla bağlantısı olmadığı, kısaca mutlak geçit ihtiyacı içerisinde bulunduğu görülmektedir. Bu tür davalarda amaç genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yolla ihtiyacını karşılamayan taşınmazın genel yola kesintisiz ulaşmasını sağlamaktır. Davacının yargılama aşamasında 281 parsel sayılı taşınmazı satın alarak malik olması 251 parsel sayılı taşınmazın geçit ihtiyacını karşılamaz. Esasen davacı, 251 parsel sayılı taşınmazı hakkındaki davasından vazgeçmiş, davasını sonradan malik olduğu 281 parsele hasretmiş değildir. Taleple bağlılık kuralına göre bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; 251 parsel yararına davacının sonradan malik olduğu 281 parsel üzerinden akdi geçit irtifakı kurmak üzere davacıya mehil vermek, bu işlem yapıldıktan sonra 251 parsel üzerine 281 ve 283 parseller üzerinden geçit hakkı tesis etmekten ibarettir. Davacının talep ve davası olmadığı halde 281 parsel üzerinden 283 parsel aleyhine geçit kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 05.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.