Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 562 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 16963 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVALILAR : ... v.d.Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.11.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin iptali ve tapu sicilinden terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 04.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı şirket vekili duruşmasız olarak temyizi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A RDavacı vekili 25.11.2013 tarihli dilekçesi ile davacıya ait 8546 ada 3 parsel sayılı 1408 m2 betonarme işyeri cinsli taşınmazın davalıların eşleri olan dava dışı Fatma Fijen Güney ve Şule Gürel'e satışına ilişkin 03.06.2008 tarihli, yazılı ipotekli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını (bu sözleşmede davalılar Hamdi ve Sedat'ın eşleri Fatma ve Şule'nin vekili olarak), sözleşmenin 4. maddesi gereğince yapılan ödemelere teminat olması için 500.000,00 TL bedel ile 2. dereceden serbest yararlanmak kaydıyla teminat ipoteği verilmesinin kararlaştırıldığını, satış vaadine 8546 ada, 3 parsel üzerindeki taşınmaz üzerine davalılar lehine 04.06.2008 tarihinde 500.000,00 TL bedel ile ipotek tesis edildiğini, ancak satış vaadi sözleşmesinin 4. maddesindeki hükme aykırı olarak, mevcut olmayan bir borç nedeniyle davalılar lehine tesis edilen ipoteğin iptali ile tapu sicilinden terkinine karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, 04.06.2008 tarihli ipoteğin "... ile ...'den aldığı 500.000.00 TL bedel mukabilinde alınan borca karşılık" davalılar lehine tesis edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen sözleşme ile ipotek arasında bağlantı bulunmadığını, ipotek belgesinin resmi bir senet niteliğinde olduğunu, bu belgede açık bir borç ikrarının olduğunu, davacı tarafın borçlu olmadığını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiğini, sözleşmenin tarafı ile ipoteğin lehtarının farklı olduğunu, davanın reddini savunmuştur. ./.. 2016/16963-2017/562 -2-Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.Mahkemece taşınmaz üzerindeki ipoteğin 03/06/2008 tarihli sözleşmenin 4. maddesi gereğince tesis edildiği, alıcıların yaptığı ödemelerin teminatını oluşturduğu, ... Asliye Ticaret mahkemesinin 2012/545-2013/430 E.K sayılı kesinleşmiş ilamıyla alıcı... 03/06/2008 tarihli sözleşmesinden dolayı alacağı bulunduğu, davacı şirketin bu alacağı ödediğini kanıtlayamadığı, ayrıca alıcı Şule Gürel'in de Yumer Şti. aleyhine sözleşmeye dayanarak açtığı alacak davasının mahkemenin 2015/292 E. sayılı dosyasında derdest olduğu, davacı şirketin ipoteğe esas borçlarını alacaklılara ödediğini kanıtlayamadığını, ipoteğin teminat görevinin devam ettiğini, davanın reddini savunmuştur. Hükmü, davacı vekili esastan bozma istemiyle, davalı ... vekili ise gerekçesinin düzeltilmesi istemi ile ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.Dava, ipoteğin iptali istemine ilişkindir.Davalılardan ...'in eşi dava dışı ... tarafından İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2015/292 Esas sayılı dosyada, 03.06.2008 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile davacı ...'in eşi ... ve davalı Fatma Fijen Güney'in eşi ... lehine tesis edilen 04.06.2008 tarihli 10365 yevmiye numaralı ipoteğin fekki, mümkün olmaz ise bu sözleşme gereğince ödenen bedelin tahsili isteğine ilişkin dava derdest olup, neticesi eldeki somut davayı etkileyeceğinden 6100 sayılı HMK'nın 165. maddesi gereğince bekletici mesele teşkil eder. Bu nedenle ...Hukuk Mahkemesinin 2015/292 Esas sayılı dosyanın neticesi beklenerek tüm delillerin birlikte takdiri sonucu bir karar verilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1,480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'e verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.