Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, dava konusu parsellere ait tapu kayıtlarının malik hanesinde "Hüseyin İbrahim Rizayko ve Hüseyin İbrahim Tepe" olarak yazılı bulunan isteminin "İbrahim oğlu Hüseyin Tepe", "Ayişe Rizayko, Ayişe Tepe ve Hüseyin karısı Ayşe Tepe" olarak yazılı bulunan ismin "Ahmet kızı Ayşe Tepe", " Hüsniye Rizayko ve Hüsniye Tepe" olarak yazılı bulunan ismin "Hüseyin kızı Hüsniye" olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırkende aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Dava konusu 5228,3562 ve 3563 parsellerin dayanağı olan tapu kayıt içeriğine göre taşınmazlar Karacaova muhacirlerinden Hüseyin İbrahim Rizayko, karışı Ayşe ve anası Hüsniye'ye iskanen verilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kayıtlarına göre; İbrahim oğlu Hüseyin Tepe'nin anne ismi Hüsniye ise de, yapılan araştırmaya göre Hüsniye'nin anne-babasını gösterir kayıt bulunmamıştır. İbrahim oğlu Hüseyin, Ahmet kızı Ayşe ile evli olup, Hüsniye, Rifat, Cemal, Fatma, Hasan, Cemil, İsmet, Remziye isminde çocukları olmuş ise de, bunlardan Hüsniye, Rıfat, Hasan, Cemil ve İsmet bekar olarak ölmüş, Cemal ise Hasan kızı Ayşe ile evlenmiş olup İbrahim isminde çocukları bulunmaktadır. 3562 ve 3563 parseller 22.04.1935 tarih 287 ve aynı tarih 286 sıra numaralı tapu kayıtlarına istinaden Hüseyin İbrahim Rizayko (Tepe) eşi Ayişe ve annesi Hüsniye adına tespit ve tescil edilmiştir. 5228 parsel ise 22.04.1935 tarih 288 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak Hüseyin İbrahim Rizayko (Tepe), karısı Ayişe ve anası Hüsniye'ye ait iken, Hüsniye'nin payını Hüseyin'e sattığı, Hüseyin ile Ayşe'nin taşınmazı iki parçaya ayırarak 5229 parseli oğulları Cemal'e sattıkları, Cemal'in ölümü ile taşınmazın eşi Ayşe ile çocukları Neşe ve İbrahim'e kaldığı İbrahimin'de payını annesine sattığı bu nedenle taşınmazın Hüseyin İbrahim Tepe ile Ayişe kızı Fatma, Remziye ile Cemal kızı Neşe ve Hüseyin karısı Ayişe Tepe'ye kaldığı belirtilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dava konusu 4524 ada 3, 4, 5, 6 ve 7 parsellere ait tapu kayıtlarının geldisi olan 29 ada 28 parselin dayanağı tutanak ile varsa uygulanan belgelerin getirtilip incelenmeksizin, 3562 ve 3563 parsellerin dayanak kaydına göre Hüsniye, Hüseyin Tepe'nin anası olup, Hüsniye'nin ana-babasını gösterir kayıt bulunmadığı halde ve mevcut kayıttaki Hüseyin kızı Hüsniye'nin ise 1926-1928 yıllarında yaşadığı, kayıt maliki olamayacağının gözetilmemesi, 5228 parsele ait tutanak içeriğine göre, Hüseyin kızı Ayişe Tepe olarak yazılı bulunan kişinin, Hüseyin ve Ahmet Kızı Ayşe'nin oğlu Cemal'in karısı Hasan kızı Ayşe'nin olması gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde olmamıştır. Kaldı ki bu parseldeki Ayişe Tepe yönünden davacı Remziye, Cemal karısı-Hasan kızı Ayşe'nin mirasçısı olmadığından aktif husumet ehliyetide yoktur. Mahkemece tüm bu hususlar gösetilmeksizin 4524 ada 3, 4, 5, 6 ve 7 parseller yönünden eksik inceleme ile 5228, 3562 ve 3563 parseller yönünden de dayanak kayıtlara aykırı olarak hüküm tesis edilmesi yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.