MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.04.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve tescili istemine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkili ...'ın dava konusu 61 ada 4 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olduğunu, 3/40 pay sahibi dava dışı ..........'ün payını davalının maliki olduğu 825 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin kat 11 nolu dükkanın 1/5 payı karşılığı trampa ettiğini, devir işleminin gerçekte satış olmasına rağmen önalım hakkının kullanılmasını önlemek amacı ile muvazaalı olarak trampa gibi gösterildiğini ileri sürerek davalı payının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, dava konusu payın trampa edildiğini, bu durumda önalım hakkının kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.Somut uyuşmazlıkta, mahkemece her ne kadar davalı ile kendisine 61 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 3/40 payın devrine ilişkin .......... arasındaki trampa işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de dava dışı ..........'ün takas işleminden sonra trampa yoluyla edindiği taşınmazı davalının eniştesi olan ...............'na devretmesi tek başına muvazaanın kanıtlandığını göstermez. Önalım hakkının kullanılabilmesi için payın satış yoluyla devredilmiş olması; payın satış yoluyla devredilmediğini, mülkiyeti nakil işleminin muvazaalı olarak yapıldığını ise davacının kanıtlaması gerekmektedir. Davacı, taşınmazın davalıya satış yoluyla devredildiğine ilişkin resmi senedin aksini kanıtlayan bir kanıt sunmamıştır. Bu nedenlerle, davacı taşınmazın davalıya satış yoluyla devredildiğini kanıtlayamadığından ve TMK'nın 732. maddesi uyarınca satış dışındaki mülkiyet devirlerinde de önalım hakkı bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.