Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4850 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17028 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.09.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile davaya konu 342 ada 36 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.Hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesinde, tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı; 28. maddesinde, adresi meçhul olanlara tebligatın ilanen yapılacağı; 35. maddesinde kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimsenin adresini değiştirmesi durumunda bundan sonraki tebliğlerin ne şekilde yapılacağına ilişkin hükme yer verilmiştir. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. maddesinde de, tebligatın, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılacağı; bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınacağı; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı; ayrıca adres araştırması yapılmayarak 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verileceği ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.Somut olayda, davalılardan ...'a mahkemece yukarıda belirtilen usullere uygun şekilde adres araştırması yapmadan Tapu Müdürlüğünce belirtilen adrese 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı dosya içerisindeki tebligat parçalarından anlaşılmaktadır. Belirtilen kanun ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde, adı geçen davalıya 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre yapılan tebligatlar geçersizdir. Davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek biçimde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru değildir.Ayrıca yapılan ilanen tebligatta açık kimlikleri ve adresleri belirlenemeyen tapu kayıt maliklerinden .........'ın adının ... ve ............'ın adının ............... olarak yazılmak suretiyle taraf teşkili tam olarak sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.