Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4729 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1404 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.07.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 28.04.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _Davacı, paydaşı olduğu 22 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşının payını davalıya 07.07.2010 tarihinde satış yoluyla devrettiğini, satışa ilişkin bildirim yapılmadığını ileri sürerek, önalım nedeniyle payın adına tescilini istemiştir.Davalı, taşınmazda fiili taksim bulunup kullanılan alanların zeminde belli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.HMK'nın 166. maddesi gereğince aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış, aralarında bağlantı bulunan davalar hakkında yargılamanın her aşamasında tarafların talebi üzerine ya da mahkemece kendiliğinden birleştirme kararı verilebilir.Somut uyuşmazlıkta, tarla niteliğindeki 22 parsel sayılı taşınmazda davacı, davalı ve dava dışı üçüncü kişiler paydaştır. Dava dışı paydaş ... davalının edindiği pay nedeniyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/181 esasında kayıtlı davayı açmıştır. 11.06.1947 günlü 1947/5-18 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında da vurgulandığı üzere önalım hakkından, dava açan paydaş sayısınca pay oranı dikkate alınmaksızın eşit olarak faydalanacaklardır. Bu nedenle, görülmekte olan davada ve dava dışı ...ın açtığı davada verilecek hüküm sonuçları birbirini etkileyecektir. Dolayısıyla, anılan davalar arasında dava konusu ve taraf yönünden bağlantı bulunduğundan birleştirilerek görülmesi gerekir.Mahkemece, açıklanan bu husus dikkate alınmadan yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.