MAHKEMESİ : Çorlu 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/04/2013NUMARASI : 2011/438-2013/134Davacı A.. A.. vekili tarafından, davalı N.. Ü.. vd. aleyhine 28.09.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; birleştirilen 1. davada davacı E.. D.. tarafından 04.08.2011 günlü dilekçe ile davalı A.. A.. vd. aleyhine tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat birleştirilen 2. davada ise davacı N.. H.. vd. tarafından 16.11.2011 günlü dilekçe ile davalı A.. A.. vd. aleyhine tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davaların kabulüne dair verilen 05.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı-davalı A.. A.. vekili ile duruşmasız temyizi davalı A.. P.. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08.04.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı-davalı A.. A.. vekilleri Av. İ.. D.. ve Av. C.. A.. ile karşı taraftan birleştirilen dava davacısı E.. vekili Av. A.. T.. ve birleştirilen diğer dava davacıları vekili Av. E.. G....ile davalı A.. P.. vekili Av. O.. P.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RAsıl dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; birleştirilen birinci dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat; birleştirilen ikinci dava, adi yazılı ve sözlü sözleşmeler ile satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; asıl davanın reddine, birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davacı-davalı A.. A.. vekili ile davalı A.. P.. vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere;“Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.”Aynı Yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince;“Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”Ve, “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de; “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”Somut olayda, mahkemece yargılamanın bitirildiği 05.04.2013 tarihli oturumda oluşturulan kısa kararında “…Birleştirilen davalar yönünden davanın kabulü ile dava konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile taşınmazın tamamı .. pay kabul edilerek 110/845 arsa payının birleşen dosyanın davacısı E.. Dü.. adına, 60/845’er arsa payının ise birleşen dosyanın davacıları N.. H.., L.. M.., N.. Ö.., E.. D.., İ.. G.., S.. Ç.., Y.. Y.. adına, 60/845’er den iki payın davacı Ş.. B.. adına ve 60/845 payın M... Ü..mirasçıları N.. S.. ve S.. Ü.. adına dosyadaki veraset ilamındaki payları oranında tapuda tesciline…” şeklinde, sonradan yazılan gerekçeli kararda ise “…Birleştirilen davalar yönünden davanın kabulü ile dava konusu .. ada ..parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile taşınmazın tamamı 845 pay kabul edilerek 110/845 arsa payının E..D.. adına 60/845’er arsa payının ise N.. H.., L.. M.., N.. Ö.. E.. D.., İ.. G.., 55/845 arsa payının S.. Ç.., Y.. Y.. adına, 60/845’erden iki payın toplamı 120/845 payın Ş.. B.. adına ve 60/845 payın Mu.. Ü.. mirasçıları N.., S.. ve S.. Ü.. adına dosyadaki veraset ilamındaki payları oranında tapuda tesciline…” şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa kararda birleştirilen dava davacıları S.. Ç.. ve Y.. Y.. adına 60/845’er payın tesciline ilişkin hüküm kurulduğu halde gerekçeli kararda 55/845 arsa payının S.. Ç.., Y.. Y.. adına tesciline şeklinde hüküm kurulduğundan, temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.10.04.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmasızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür. Bu itibarla gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin birleştirilen davaların davacılarından alınarak davacı-davalı A.. A.. ile davalı A.. P..’ya verilmesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.