MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ve asli müdahil vekili tarafından, davalı aleyhine 21.11.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asli müdahil yönünden kabulüne, davacı yönünden reddine dair verilen 16.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ...i, davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı, ..., 1990 ada 3 parsel, 1530 ada 1, 2, 3, 4, 5 parseller ve 1537 ada, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların mülkiyeti belediyeye ait iken sahte encümen kararlarıyla dava dışı S.S. ...Yapı Kooperatifine satıldığını, imar uygulamaları ile taşınmazların 2035 ada 3 parsel ve 1504 ada 3 parsele şuyulandırıldıklarını, Kooperatif tarafından da dava konusu taşınmazların davalıya tahsisen satıldığından bahisle 1540 ada 3 parsel ve 2035 ada 3 parsel sayılı imar parsellerinin tapu kaydının iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur.Asli Müdahil davacı Hazine ise, dava konusu taşınmazların davacı Belediyeye 775 sayılı kanun kapsamında devredildiğini ancak devir amacına aykırı hareket edildiğini belirterek dava konusu 1540 ada 3 parsel ve 2035 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili talebinde bulunmuştur. Mahkemece "...davacı ... açısından davanın reddine, asli müdahil davacı Hazine açısından davanın kabulü ile 1504 ada 3 parsel ve 2035 ada 3 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.Hükmü, davacı ... ve davalı temyiz etmişlerdir../..2015/17431-2017/453 -2-HMK'nın "Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi" başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere, mahkeme usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.Aynı Kanunun, "Hükmün kapsamı" başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."Hükmün yazılması" başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.Somut olayda; temyiz edilen kararın gerekçe bölümünde, "... dava konusu 2002 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ilk geldisi ve fiilen bulunduğu yerin hükmen Antalya Bahçecilik kooperatifi adına tescil edilen 685 ve 688 parsel sayılı taşınmazlar olduğu...dava konusu taşınmazın davalı Mustafa Fenercioğlu adına kayıtlı olduğu...." şeklinde, davanın tarafları ve dosyayla ilgisi olmayan açıklamalara yer verildiği görülmekle; müphem ve çelişkili ifadeler içeren bu açıklamaların kararın infazında tereddüt yaratacağı açıktır. hüküm HMK'nın 297. maddesine aykırıdır. Bu haliyle gerekçe ile hüküm arasında uyumsuzluk söz konusudur. Kararın gerekçesiyle hüküm sonucunun çelişkili bulunması, müphem ve kendi içerisinde çelişkili, infazda tereddüt oluşturacak şekilde yazılmış olması bozma nedenidir. Mahkemece bozma sonrasında, önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla vicdani kanaatine göre karar verilebilir.Bu itibarla gerekçeli kararın gerekçe kısmı ile hüküm sonucunun uyumsuz olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.