Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4396 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16360 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Elmalı Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/07/2013NUMARASI : 2012/156-2013/552Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.05.2012 ve 14.01.2013 gününde verilen dilekçeler ile asıl ve birleştirilen dava geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.. D.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek .. parsel sayılı taşınmaz lehine .. ve .. parsel sayılı taşınmazlar aleyhine zorunlu geçit irtifakı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı M.. D.. temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.Somut olaya gelince; geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince en kısa ve ekonomik yerden bu arada yüz ölçümü daha büyük taşınmazlardan geçit kurulması gerekir. Aleyhine geçit hakkı tesisi talep edilen ..parsel sayılı taşınmazın kuzeybatısında kalan 239 ve batısında kalan .. parsel sayılı taşınmazlardan da kuzeyde bulunan genel yola ulaşacak şekilde geçit kurulup kurulamayacağı değerlendirilmemiştir. Mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda yeniden inceleme yapılarak en uygun seçenekten geçit kurulmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.