Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4387 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2127 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.10.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 10.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 12.04.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ...... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı davalı ...'in 103 parsel sayılı taşınmazda, 22.7.2013 tarihinde dava dışı kişilerden satın aldığı toplam payın adına tescilini talep etmiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davaya konu taşınmazdaki davalının payının müstakilen 163 ada 6 parsel sayılı taşınmaz olarak tescil edildiği ve paylı mülkiyetin sona erdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.Ayrıca, dava devam ederken dava konusu alacağın ödenmesi, müdahaleye son verilmesi, taşınmaz mülkiyetinin davacıya geçirilmesi, paylı mülkiyet durumunun sona ermesi... vb gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. Davanın konusuz kalması halinde artık esas hakkında yargılama yapılmasına ve karar verilmesine gerek kalmaz. Bu durumda mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması gerekir. Somut olayda; davacı ve davalı paydaş olduğu 103 parsel sayılı taşınmazın 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'na göre toplulaştırma işlemi neticesinde kütük sayfasının kapatılarak davalı ...'e ait payın 163 ada 6 parsel olarak tapuya tescil edildiği ve davacının bu taşınmazda pay sahibi olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması gerekirken davanın reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1,350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.