Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.5.2003 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.1.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Salih ve Süleyman ile Osman ve Fadime vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalılar S§§lih ve Süleyman ile Osman ve Fadime vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 747 (önceki Medeni Kanunu'nun 671) maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanmayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir.Kurulan geçit hakkının Medeni Kanunun 748/3. maddesi uyarınca tapu Siciline kaydı da gereklidir.Somut Olayda; dava konusu 716, 718, 722 ve 723 parsel numaralı taşınmazlar bakımından davanın kabulü ile davalılara ait 705, 720 ve 719 parsellerden ayrıca davacılar birbirlerine muvafakat ettiklerinden 718 ve 722 parsellerden geçit kurulmasına karar verilmiş ise de, bu şekilde kurulacak geçit ile davacı taşınmazlarının davalı taşınmazları üzerinden kesintisiz olarak kuzeydeki genel yola ulaşımının sağlanması mümkün değildir. Geçit hakkı bir gayrimenkul mükellefeyeti olduğundan lehine geçit istenen davacı parselleri ayrı ayrı bağımsız olarak değerlendirilmeli, dava konusu her bir parsel yararına geçitin başladığı yerden ulaştığı genel yola kadar olan güzergahtaki aleyhine geçit kurulan tüm parseller ayrı ayrı belirtilmelidir. Yine davacıların kendi parselleri arasında da kesintisiz bağlantının gerçekleştirilmesi için davacılara taşınmazları arasında "akdi geçit hakkı" kurdurma olanağı tanınmalı ya da istek halinde hükmen her bir davacı parseli ile devamındaki davacı parselleri arasında kesintisiz olarak ulaşımı sağlayacak şekilde geçit kurulmalıdır. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün belirtilen nedenlerden dolayı bozulması gerekmiştir.Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 2.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.