Davacı-k.davalı vekili tarafından, davalı-k.davacı aleyhine 28.9.2004 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i, kal, 25.10.2004 tarihinde karşı dava olarak tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın yani müdahalenin men'i davasının kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 16.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı (k.davalı) vekili ile davalı (k.davacı) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle açılmıştır. Karşı davada Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayanılarak temliken tescil talebinde bulunulmuştur. Mahkemece çapa dayalı elatmanın önlenmesi davası kabul edilmiş, karşı dava reddedilmiştir. Hükmü taraflar temyiz etmiştir. Dava konusu yer 16.06.2006 günlü bilirkişi rapor krokisinde kırmızı ile taranmış 74.34 metrekare olarak ölçülmüştür. Bu alan üzerinden motor binası adlı yapının 35-40 yaşların da iki adet portakal ağacının, 15-17 yaşlarında 1 adet şeftali ağacının, 3 yaşlarında hurma ve henüz yeni aşılanmış Trabzon hurma ağacı bulunduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz üzerindeki motor evinin levazım değeri bilirkişilerce 1.309,00 YTL, ağaçların değeri 295,00 YTL olarak hesaplanmıştır. Kural olarak, Türk Medeni Kanununun 684 ve 718.maddeleri gereği yapı üzerinde bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz-i) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Şayet bir kimse kendi malzemesi ile başkasının taşınmazına sürekli, esaslı ve tamamlayıcı nitelikte yapı yapmışsa taşınmaz maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkinin sonuçlarını Türk Medeni Kanununun 722, 723 ve 724 maddelerinde aramak gerekir. Somut olayda, davalı ve karşı davacının davacıya ait 126 parsel üzerindeki yapıyı ve ağaçları taşınmazın çapa bağlanmasından sonra yapıp diktiği dosya kapsamı ile sabit olduğundan malzeme sahibi davalının iyiniyetli olarak kabulüne olanak yoktur. Diğer taraftan, 126 parsel üzerindeki motor evi Yasanın tamamlayıcı parça olarak kabul ettiği sürekli esaslı yapı niteliğinde olmadığından buna dayanılarak Türk Medeni Kanununun 724.maddesi uyarınca tescil talebinde bulunamaz. Taşınmaz üzerindeki ağaçların durumunu ise Türk Medeni Kanununun 729.maddesinin yaptığı gönderme sebebiyle Yasanın 722 ve 723.maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Hiç kuşkusuz, 126 parsel üzerindeki ağaçlar sökülüp götürülürse hayatiyetini kaybedecek, ekonomik değer taşımaları nedeniyle de aşırı zarar ortaya çıkacaktır. Sökülüp götürülmemesi durumunda ise de arazi sahibi olan davacı sebepsiz zenginleşecektir. O yüzden arsa sahibi davacı ağaçlar nedeniyle iyiniyetli olmayan malzeme sahibine bir miktar tazminat ödemelidir. Türk Medeni Kanunun 723/son maddesince bu gibi durumlarda ödemesi gereken tazminat ağaçların arazi maliki için taşıdığı en az değerle sınırlıdır. Bu takdirde ödenecek tazminat ağaçların arazi maliki davacı için arz ettiği subjektif değeri aşamayacağından burada olayların özelliğine bakan hakimin Türk Medeni Kanununun 4.maddesini kendisine tanıdığı takdir yetkisini kullanması gerekir. O halde, taşınmaz üzerindeki "motor evi" nitelikli yapı sürekli ve esaslı olmayan özellik gösterdiğinden bununla ilgili davanın kabulüne ağaçlarla ilgili davanın da davalının ödemeyi kabul ettiği 109,00 YTL davacıya depo ettirilerek kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu yön üzerinde durulmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iade edilmesine, 12.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.