Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4021 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14060 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/12/2012NUMARASI : 2010/422-2012/590Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.09.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı Z.. B.. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 25.03.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. H.. R.. B.. geldi, başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, Üsküdar ... Noterliğinin 31.07.1986 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak imar uygulaması sonucu oluşan 11.. ada .. parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı Y.. A.. davanın reddini savunmuş, diğer davalılar yargılamaya katılmamış, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan satış vaadi sözleşmeleri, BK’nın 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanunu’nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK’nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Somut uyuşmazlıkta, davacı 31.07.1986 günlü satış vaadi sözleşmesine dayanarak mülkiyet aktarımı isteminde bulunmuştur. Bu sözleşmede, davalıların murisinin imar uygulaması sonucu 24,75 m2'ye isabet eden “İstanbul, Üsküdar, B.. Mahallesi, 6.. yevmiye, 28 cilt, 4.. sayfa, 5.. numarada” kayıtlı taşınmazdaki 224/9190000 payının tamamının satışı vaat edilmiştir. Hükme esas alınan fen bilirkişi raporundan, imar sonucu oluşan dava konusu 3 sayılı parselde davalıların murisinin 224/9190000 payına tekabül eden satış vaadine konu 24,75 m2 miktarın DOP düşüldükten sonra 16,90 m2'ye düşerek, 315,76 m2 miktarındaki 11.. ada.. sayılı parsele şuyulandırıldığı ve taşınmazın tamamının Mehmet Arslan adına tescil edildiği, 16,90 m2 haricindeki 298,86 m2’ye denk gelen pay için de dava dışı şirket adına imar ipoteği tesis edildiği görülmektedir. Davalıların murisi M.. A.., satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazdaki 224/9190000 payının tamamını her türlü tasarruf haklarıyla birlikte davacıya satmayı vaat ettiğinden ve davacı yararına satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil koşulları gerçekleştiğinden, satış vaadi alacaklısının da taşınmazda tesis edilen imar ipoteğinin hak ve yükümlülüklerinden yararlanması gerekir. Bu itibarla satış vaadi alacaklısı davacının, satış vaadine konu paya imar ipoteği ile ilave edilen 298,86 m2 miktarın mülkiyetini edinmesi mümkündür. Hal böyle olunca; dosya içerisindeki belge ve delillere göre davacının söz konusu ipoteğe karşılık gelen hisseyi de temellük ettiği anlaşıldığından mahkemece 11.. ada .. sayılı parselin tamamının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.