Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3974 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16552 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Silifke 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/05/2013NUMARASI : 2009/298-2013/593Davacı tarafından, davalı aleyhine 06.07.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davalı savunma yoluyla TMK'nın 724, 725 ve 729. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteminde bulunmuştur.Davacı, maliki olduğu 6.. parsel sayılı taşınmazına komşu 6.. parselde davalının yaptığı yapıların ve yetiştirdiği ağaçların taşınmazına tecavüzlü olduğunu, bu nedenle davalının müdahalesinin önlenmesini, yapı ve ağaçların kaldırılmasını ve ecrimisile hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, cevap dilekçesinde, davacının taşınmazına taşkın olan binanın yapımında davacının da çalıştığını, bina yapımından haberdar olduğunu, kendisinin iyiniyetli olduğunu ve ayrıca binanın taşan kısmının zemin değerinden daha fazla değere sahip olduğunu, yıkılmasının fahiş zarar doğuracağını belirterek tecavüzlü kısmın ifraz edilerek adına tescil edilmesini talep etmiştir.Mahkemece, 26.08.2010 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokide (A) ve (A-1) ile gösterilen yerde temliken tescil şartları gerçekleşmediğinden davalının bu isteminin reddine, davalının bu yerlere ağaç dikmek ve bir kısım yapılar yapmak suretiyle yaptığı müdahalesinin önlenmesine ve geriye doğru beş yıl için hesaplanan ecrimisil bedeli olan 997,63 TL'nin davalıdan tazminine; bilirkişi raporunda (A-2) ile gösterilen 3,89 m'lik yerde davalının ev olarak kullandığı binanın taşkın olan kısmı yönünden temliken tescil isteminin şartları gerçekleştiğinden bu kısmın tapu kaydınının iptali ile davalıya ait 688 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, bu kısım için davalı tarafından depo edilen 46,60 TL'nin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1) Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK'nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK'nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup anılan hüküm;"Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parçası olur.Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir.Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır.Bu inşaatı kendi malzemesi ile yapan kişinin iyiniyetli olması, diğer bir anlatımla zeminin kendisine ait olduğu, ya da 5.7.1944 tarihli ve 12/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi mülkiyetin ileride kendisine geçirileceği inancıyla hareket etmesi gereklidir.14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, iyiniyetin ispatı taşkın yapı malikine ait ise de iyiniyet iddia ve savunması def'i olmayıp itiraz niteliği taşıdığından ve kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan mahkemece kendiliğinden göz önünde tutulmalıdır.Somut olayda davalının, kadastro görmüş çaplı taşınmaza taşkın inşaat yapmak suretiyle elattığı dosya içerisindeki delillerden anlaşılmaktadır. Çaplı taşınmazlara taşkın inşaat yapılması halinde kural olarak iyiniyet iddiası dinlenmez. Binanın taşan kısmının bulunduğu arazinin davalı adına tescili mümkün değildir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmemiş olması nedeniyle artık diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin aranmasına da gerek bulunmamaktadır. Bu sebeple davalının savunma yoluyla ileri sürdüğü temliken tescil talebinin reddi, davacının elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talebinin kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin ecrimisil talebine yönelik temyiz itirazına gelince, ecrimisil talebi 818 sayılı BK'nın 126. maddesi gereği beş yıllık zamanaşımına tabidir. Davalının zamanaşımına yönelik bir def'isi bulunmadığından haksız işgalin başlangıcı tespit edilmeli ve o tarihten itibaren bilirkişi vasıtası ile hesaplanacak ecrimisil bedeli hüküm altına alınmalıdır.Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacıya iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.