MAHKEMESİ : Mudanya 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/11/2008NUMARASI : 2003/843-2008/457Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.09.1998 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.Davacı, C.. mevkiinde bulunan taşınmazını dava dışı F.. E..'in hissedar olduğu taşınmazdaki su ile suladığını, davalı Z.. Beldesi Ç.. Malları Koruma Başkanlığı tarafından dava konusu suyun 200 metre aşağısına inşa edilen havuza götürüldüğünü ileri sürerek suya elatmanın önlenmesini istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 20.11.2001 günlü 2001/9762 Esas 2001/10153 Karar sayılı ilamı ile özetle “...Hükümde o civardaki taşınmazların sudan yararlanmasından sonra artan kısmın davalı tarafından yaptırılan havuza akıtılmasına karar verilmi?? ise de tarafların yararalanacakları su miktarı gösterilmediği için hükmün infaz kabiliyeti yoktur. Dava konusu suyun genel sulardan olduğu, gelip geçen insan ve hayvanların yararlandığı, çeşmenin ayağından ise davacı da dahil olmak üzere o civarda taşınmazı olanların faydalandığı analşılmaktadır. Mahkemece mahallinde keşif yapılmış ise de suyun debisi ölçülmediği gibi tarafların ihtiyaç durumları da saptanmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, davacının öteden beri çeşmenin ayağından yararlandığı su miktarı tespit edilerek davalının bu miktara vaki müdahalesinin önlenmesi yönünde bir hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır...” gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davalıların 1066 ton suya vaki müdahalesinin önlenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazı yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Somut olayda, mahkemece Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 15.09.2008 tarihli ziraat ve jeoloji bilirkişi raporunda davacının 1.066 ton suya ihtiyacı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davalıların bu miktar suya müdahalelerinin men'ine karar verilmiş ise de bu suyun ne şekilde kullanılacağına ilişkin su rejimi kurulmadığından mahkemece verilen bu karar HMK'nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı olup infaza da elverişli değildir.Bu durumda mahkemece davacının ihtiyacı olan sudan yararlanmasını sağlayacak şekilde ziraat ve jeoloji bilirkişinden rapor alınarak infaza elverişli su rejimi kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.