Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3879 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16305 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bucak 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2012/93-2013/322Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/05/2012 gününde verilen dilekçe ile Geçit Hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın dahili davalı E.. A.. yönünden kabulüne dair verilen 20/06/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı E.. A.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalılar F.. Ö.. ile Ö.. U.., davanın reddini savunmuşlardır.Dahili davalı E.. A.., keşif tarihinde davadan haberdar olmadığını, delillerinin toplanmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını belirtmiştir.Mahkemece, davanın dahili davalı E.. A.. yönünden kabulüne, 1.. ada 7.. parsel sayılı taşınmaz lehine, 1..ada 7.. ve 7.. parsel sayılı taşınmazlardan, 1.. ada 7.. parsel sayılı taşınmaz lehine 1.. ada 7..,7.. ve 7.. parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit tesisine karar verilmiştir. Hükmü, dahili davalı E.. A.. vekili temyiz etmiştir.Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. TMK'nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi rapor ve krokisi 21.01.2013 havale tarihli olup buna ilişkin keşif 09.01.2013 tarihinde yapılmıştır. Dahili dava dilekçesi ise 25.02.2013 tarihinde yani keşiften sonraki bir tarihte verilmiştir. Kısacası dahili davalıya savunma hakkı verilmeden yapılan keşfe dayalı olarak oluşturulan bilirkişi rapor ve krokisine göre hüküm kurulmuştur.6100 sayılı HMK’nun 290.maddesi uyarınca keşif, taraflar usulen davet edildikten sonra hazır iseler huzurlarında, aksi takdirde yokluklarında yapılır. Bu kuralın ihlali halinde bir tarafın savunma hakkı kısıtlanmış, hukuki dinlenme hakkı elinden alınmış sayılır (6100 sayılı HMK m.27).Somut olaya gelince; yukarıda söz edildiği üzere hükme esas alınan keşif, davalı E.. A..'ın yokluğunda hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yapıldığından, yöntemince yapılmayan bu keşfe dayanarak hüküm kurulamaz.Mahkemece, belirtilen yasa kuralları uyarınca işlem yapılarak mahallinde yeniden keşif yapılmalı, 1.. ada 7.. ve 7.. parsel sayılı taşınmazların malikine hukuki dinlenilme hakkı tanınmalı, dava konusu taşınmazların alım-satım değerini iyi bilen mülk bilirkişilerinin de görüşü alınmak suretiyle yeniden rapor düzenlettirilmeli, geçit bedeli bu şekilde belirlenmek suretiyle dava sonuçlandırılmalıdır. Kararın, açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre dahili davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.