Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.04.2004 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.02.2008 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alınması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Arsa sahibi ile arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında, öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Eser (bina yapım) sözleşmelerinde yüklenicinin temel borcu, yapıyı sözleşmeye, fenne ve amacına uygun meydana getirerek arsa sahibine teslim etmektir. Bu borç, teslimden sonra ayıba karşı tekeffül borcu olarak sürer. Somut uyuşmazlıkta; inşaata başlamadan evvel yapı için inşaat ruhsatı alınmış ise de, keşif suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde inşaatın ruhsat ve eklerine (projeye) aykırı yapıldığı, projeye aykırılığın yapıdaki sığınak ve çöp odasına tecavüzden kaynaklandığı saptanmıştır. Bilirkişi raporunda, bu aykırılığın proje tadilatı suretiyle veya projeye uygun hale getirilmesi şeklinde giderilip giderilemeyeceği belirtilmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; mevcut tecavüzlerin kaldırılması veya yapıya tadilat projesi düzenlettirilmesi durumunda yasaya aykırılığın giderilip giderilemeyeceği hususunda yeniden keşif yapılmak suretiyle bilirkişi raporu almak, ayrıca bu durumu yetkili merci olan belediyeden sorarak yapıya bu şekilde iskan (oturma) ruhsatı alınıp alınamayacağını tespit ettirmek, yapıyı yasal hale getirmek üzere davalılara uygun süre ve yetki vermek ve bütün bunların sonucuna göre istemi değerlendirmek olmalıdır. Mahkemece değinilen yönler bir yana bırakılarak eksik inceleme ve araştırmayla dava reddedildiğinden karar bozulmalıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.