MAHKEMESİ : Gaziantep 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2012/608-2013/554Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.06.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile duruşmasız temyizi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.03.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı şirket vekili Av. K.. T.. ile karşı taraf davacı vekili Av. G.. Y.. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı şirket vekili ile davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Somut olaya gelince; davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin paydaşı oldukları 288 ada 16 sayılı parselde, paydaşlardan A.. K..’ün 77206/183799 payını 13.06.2012 tarihinde satış bedeli 926.400 TL gösterilerek davalı şirkete sattığını, gerçekte satış satış bedelinin 501.800 TL iken muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini belirterek mahkemece takdir edilecek gerçek satış bedeli üzerinden önalım hakkı tanınmasını istemiştir.Davalı vekili ise, dava konusu payın gerçek satış bedelinin tapuda gösterilen 926.400 TL olduğunu ve önceki paydaş olan satıcıya satış bedelinin banka kanalıyla ödendiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 30.04.2013 tarihinde yapılan 3. keşif sonucu sunulan 02.05.2013 tarihli rapora göre pay satışının yapıldığı 13.06.2012 tarihinde dava konusu payın değerinin 566.016,49 TL olduğu, her ne kadar dava konusu payın değeri tapuda 926.400 TL olarak bildirilmiş ise de bilirkişi raporu ve keşifte dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının bedelde muvazaa iddiası kabul edilerek belirlenen bedel ile tapu harç ve masrafları toplamı 581.464,59 TL depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arzeder. Ne var ki davacı tanıklarının tahmin ve duyuma dayalı olarak beyanda bulundukları, satış işlemine ilişkin görgüye dayalı bilgileri bulunmadığından muvazaa iddiası ispatlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, davacıya tapuda gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan toplam bedel üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak, kullanılacağının beyan edilmesi halinde tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava harcı ikmal ettirilerek, daha önce yatırılan önalım bedeli ile tapuda gösterilen bedel arasındaki farkı depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.