Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3682 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12388 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.09.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Davalı cevap dilekçesinde, davayı kabul ettiğini, şufa bedelinin davacı tarafça bankaya depo edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını istemiştir..Mahkemece, akitte gösterilen bedel ile alıcıya düşen tapu harç ve masrafları toplamı üzerinden davanın kabulüne, karar kesinleştiğinde önalım bedeli olan 1.072 TL'nin davalıya ödenmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştirHükmü, davacı vekili yargılama giderleri yönünden temyiz etmiştir.6100 sayılı HMK'nın 326. maddesinde hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. HMK'nın 323/ğ maddesi uyarınca avukatlık ücreti de yargılama giderleri arasındadır. HMK'nın 312/2 maddesinde ise "Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez" hükmüne yer verilmiştir.Davalı tarafından cevap dilekçesi ile dava kabul edilmiş ise de HMK'nın 312/2 maddesindeki diğer koşul davalı yararına gerçekleşmiş değildir. Bu nedenle mahkemece yargılama giderinin tamamının davacı üzerinde bırakılması doğru değildir.Ayrıca AAÜT'nin 6. maddesi gereğince davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.03.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.-KARŞI OY-Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Davalı cevap dilekçesinde, davayı kabul ettiğini, şufa bedelinin davacı tarafça bankaya depo edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını istemiştir..Mahkemece, akitte gösterilen bedel ile alıcıya düşen tapu harç ve masrafları toplamı üzerinden davanın kabulüne, karar kesinleştiğinde önalım bedeli olan 1.072 TL'nin davalıya ödenmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştirHükmü, davacı vekili yargılama giderleri yönünden temyiz etmiştir. Davacı, dava açmak suretiyle önalım hakkını kullanmıştır. Mahkemece kendisine verilen süre içerisinde tapuda gösterilen satış bedeli ve masrafları depo etmiş olup, satış bedelinde muvazaa iddiası bulunmamaktadır.Davalı davaya cevap verme süresi içerisinde davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.Türk Medeni Kanunun 734. maddesi gereğince önalım hakkı, alıcıya karşı dava açılarak kullanılır. Mülga 743 sayılı kanunun 659 maddesinin yürürlükte olduğu tarihlerde önalım hakkının kullanılması herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Önalım hakkı dava dilekçesi ile kullanılabileceği gibi yazılı biçimde diğer tarafa ulaştırılmak koşuluyla mektup yada noter ihtarnamesi ile de kullanılabiliyordu. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 734. maddesine göre yasal önalım hakkının sadece dava açmak suretiyle kullanılabileceği ilkesi getirilmiştir. Dava dışı irade açıklaması ile önalım hakkının kullanılması yeni kanuni düzenleme karşısında mümkün değildir.Paylı taşınmazdan pay satın almayı yasaklayan kanun hükmü bulunmamaktadır. Pay satın alanın kendisine karşı önalım hakkının ileri sürüleceğini bilmesi mümkün değildir. Pay satın almadan önce diğer paydaşların önalım hakkını kullanmayacaklarına dair beyanlarını almaya zorunlu kılan yasal bir hüküm de bulunmamaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun yargılama giderlerine ilişkin hükümleri önalım davalarında da aynen uygulanır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 312/ 2. maddesi gereğince davalı,davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilemez.Davalı, davaya cevap dilekçesinde davayı kabul ettiğini bildirmiş olması nedeniyle HMK nun 312/2 maddesi gereğince yargılama giderleri ve bu arada avukatlık ücreti ile yükümlü tutulamaz. Yargıtay HGK ile 6.Hukuk dairesinin bir kısım kararları da bu şekildedir. ( 6.HD 21.04.1978, 2794/3154 6.HD 08.07.1974, 3356/3390 6.HD 09.05.1978, 2922/3649 HGK 14.05.1980,6/996-1984 gibi ) Bu nedenlerle yargılama giderlerini davacı üzerinde bırakan ve davacı lehine avukatlık ücreti takdir edilmeyen yerel mahkeme kararı doğrudur. Kararın onanması gerektiğini düşündüğümden çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMANIN KAYDA ALINMASI
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuç
Bilinen adres ticaret sicil adresi ise bu adrese normal tebligat çıkartılmadan 35.maddeye göre tebligat çıkartılamaz
Taraflar arasındaki “maddi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 8.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.07.2011 gün ve 2010/244 E-2011/262 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 26.11.2012
Tüzel kişilere tebligat - şirket - Adresin Kapalı olması - Tebligat evrakı aksi sabit oluncaya kadar geçerli
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup ince
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?