Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3681 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16102 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Gerede Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/12/2012NUMARASI : 2010/981-2012/619Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.11.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kâl istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davacı vekili, 5.. parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından davalının bu taşınmaz üzerinde bulunan evinin pencerelerinin komşuluk hukukuna aykırı şekilde müvekkilinin evine baktığını, saçağının müvekkilinin taşınmazına yağmur yağdığı zaman zarar verdiğini, kanalizasyon ve meyve ağaçlarının müvekkilinin taşınmazını kullanmasına engel olduğunu belirterek elatmanın önlenmesini ve müdahaleli yapıların kalini istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının penceresinin kapatılmasına, davacının taşınmazında bulunan davalıya ait iki ağacın kal'ine, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-TMK'nın 737. maddesi gereğince komşuluk hukukunun ihlal edildiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. Bir kimsenin kendi mülkiyet alanında yaptığı yapının ya da tasarrufun komşu taşınmaz malikine zarar vermediği durumlarda ise bu halin çekişme olarak giderilmesi istenemez. Somut olaya gelince; davalının kendi taşınmazına yaptığı pencerenin salt imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK’nın 737. maddesi uyarınca kapatılarak eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Mahkemece, davalı taşınmazındaki pencerenin İmar Kanununa aykırı olması nedeniyle kapatılmasına karar verilmiş ise de davalı binasındaki pencerenin davacıya bir zarar verdiği kanıtlanamadığından pencerenin kapatılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.