Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3668 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10172 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.06.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Büyükşehir Belediyesi vekili ve ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı Hazine vekili; ... köyü 1196 (224) no'lu kök kadastro parselinin, davalı ...nin 37 no'lu düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Büyükşehir Belediyesi tarafından imar düzenlemesine tabi tutularak başka imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce kapanan yollardan ihdasen Hazine adına tescil edilen 1196 sayılı kök parselin kadastro sınırları içerisine de şuyulandırmalar sonucunda yol alanı ile ... Köyü 5623 ada 13 sayılı imar parselinin meydana getirildiğini, ancak gerek ...nce yapılan 37 no'lu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; 1196 sayılı kök parsele geri dönüşümü teminen tapu iptali ve Hazine adına tescil istemiştir.Davalı Belediye vekilleri; davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar davaya yanıt vermemişlerdir.Mahkemece, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına; diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Hüküm, davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası suretiyle tescile hükmedilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Diğer taraftan bilindiği gibi; 3194 sayılı Yasanın 17. maddesi hükmü uyarınca kapanan yolların Belediye adına tescili öngörülmüş ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21. maddesi hükmü de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlemiştir.Somut olayda; ihyası talep edilen taşınmazın tescil bildirim beyannamesinde Hazine adına sicil oluşturulması öngörüldüğü halde, ... adına ihdas yoluyla tescil edildiği ve ... tarafından başka birçok parselle birlikte 37 no'lu imar düzenlemesine tabi tutulduğu ve Hazine adına oluşturulan parsele şuyulandığı, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiği ve bilahare aynı bölgede .... Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ikinci imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan ... Belediyesi sınırları içinde kaldığı dosya kapsamıyla sabittir. Ancak; öncelikle, çekişmeli imar parselinin maliklerinden olan ...’in ismi dava dilekçesinde ... olarak yazılmış olup; mahkemece, bunun maddi hataya dayalı olup olmadığı ile usulüne uygun olarak taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığının açıklığa kavuşturulmaması doğru görülmemiştir. Esasen de, dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın imar uygulamaları öncesi “kapanan yollardan” ihdas edildiğinin belirtildiği, yapılan keşif sonucu bilirkişi heyeti tarafından ise “hem taşlık alandan ihdas edildiği hem de ... sınırlarında kaldığı” yönünde rapor sunulduğu gözetilerek, çelişkiler giderilmek suretiyle dava konusu yerin imar düzenlemeleri öncesi gerçek niteliğinin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde tespit edilmemesi doğru olmadığı gibi; çekişmeli 5623 ada 13 sayılı imar parselinin nekadarlık kısmının ihyası talep edilen 1196 sayılı ihdas parseli üzerinde kaldığı ile 1196 parsel sayılı taşınmaz üzerinde imar düzenlemeleri sonucu meydana getirilen diğer alanlar (yol, park, orman, vs.) miktar ve nitelik olarak açıkça saptanmayarak, yetersiz rapor ve ek raporlara dayalı ve infaza elverişli olmayacak biçimde hüküm kurulması da isabetsizdir. Hükmün bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı ... Büyükşehir Belediyesi vekili ve ... Belediyesi vekiline verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.