Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3599 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16054 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/11/2012NUMARASI : 2008/131-2012/636Davacı-davalılar vekili tarafından, davalı-davacı aleyhine 21.01.2008 ve 28.03.2008 günlerinde verilen dilekçeler ile ecrimisil, 25.11.2008 tarihli birleşen davada davalı-davacı vekili tarafından tapu iptali ve tescil olmazsa muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davacı-davalıların ecrimisil davaları ile davalı-davacının muhdesatın aidiyetinin tespiti talebinin kabulüne dair verilen 21.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı F.. T.. ve İ.. T.., üzerinde 1 adet dükkan ve 6 adet daire bulunan dava konusu 7.. ada 1 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak murisi Ş.. T..'tan kaldığını, davalı M.. T..'ın taşınmaz üzerindeki dükkan ve daireleri kiraya verdiğini, elde ettiği gelirden paylarına düşeni ödemediğini öne sürerek dava tarihinden geriye doğru 10 yıllık süre için şimdilik 6.350'şer TL ecrimisil bedelinin faiziyle birlikte tahsili istemiyle dava açmış, 28.03.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile ecrimisil bedelini 43.582,50'şer TL'ye çıkartmıştır.Birleştirilen davanın davacısı M.. T.., dava konusu taşınmazın Almanya'dan gönderdiği para ile satın alındığını, üzerindeki binanın kendisi tarafından yaptırıldığını, ileride kendisine devretmek üzere eşi olan muris Ş.. T.. adına tapuya kaydedildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, olmazsa muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminde bulunmuştur.Mahkemece, davacıların ecrimisil davalarının kabulüne, 5 yıllık 43.582,50'şer TL ecrimisil bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, davalının muhdesatın aidiyetinin tespiti talebinin kabulüne, dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın davalı M.. T..'a ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı-davacı M.. T.. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2- Davacılar F.. T.. ve İ.. T.. vekilinin temyiz itirazlarına gelince, bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır. Gerçekten, anılan hüküm uyarınca; “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.”Bu şekilde bir belirtmenin yenilik doğrucu bir sonucu olmadığı, esasen var olan şahsi hakka aleniyet kazandıracağı ve sadece muhdesat sahibi lehine kanıt oluşturacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, Kadastro Kanunu kural olarak kadastro bölge ve çalışma alanlarında, üzerinde çalışma yapılan taşınmazlara uygulanır. Anılan yasanın 33. maddesinde Kadastro Kanununun bazı hükümlerinin kadastro çalışma bölgeleri dışındaki genel hükümlere göre açılan davalarda da uygulanacağı kabul edilmiş ise de uygulanacak hükümler yasanın 14, 15, 17, 18, 20. ve 21. maddeleriyle sınırlıdır. Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalarda, Kadastro Kanununun 19/2. maddesine dayanılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi istenemez.Müşterek mülkiyet şeklinde kayıtlı dava konusu taşınmaz hakkında istimlak veya ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığından bu aşamada davacının hukuki yararı olmadığından, muhdesatın aidiyetinin tespiti talebinin de reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-davacı M.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle davacılar F.. T.. ve İlhan Turlak vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacılar F.. T.. ve İlhan Turlak'ın peşin yatırdığı temyiz harcının istek halinde kendilerine iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.