Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3542 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16925 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.01.2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme tazminatı istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 31.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı Hazine vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.Davalı vekili, müvekkilinin ...-... karayolu inşaatı işinin yüklenicisi olduğunu, dava konusu taşınmazda işgalci olmadığını, müvekkiline şantiye kurulması hususunda belediye meclis kararı ile izin verildiğini, aynı yerde ihalesi feshedilen önceki şirketin de şantiyesinin bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 1607 parsel sayılı mera vasıflı taşınmazın tamamına, 2264 parsel sayılı mera vasıflı taşınmazın 30.11.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 6.163,04 m2 lik kısmına elatmanın önlenmesine, yapıların kal'ine, eski hale getirme bedeli ile kal bedeli toplamı 151.365.91 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kuru ot bedeli yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davanın kabulüne karar verilmiş ise de temyiz aşamasında 26.03.2015 tarihli "tutanaktır" başlıklı bir belge ibraz edildiğinden mahkemece bu belgede adı geçen tarafların beyanları alınarak, gerekirse mahallinde keşif yapılarak elatmanın önlenmesi ve kal hususunda yeniden bir değerlendirme yapılarak davanın konusuz kalıp kalmadığı araştırılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.Mahkemece, belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.Kabule göre de mahkemece, İcra İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gözardı edilerek kal giderlerinin de eski hale getirme bedeli ile birlikte davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin de belirlenen bu değer üzerinden hesaplanması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, Yargıtay 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.