MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 08/12/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21/01/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARARDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 7’de, “Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez. Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Somut olayda ise, davanın davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından bahisle usulden reddine karar verilmiş olmasına karşın davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmiş olması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.