MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı tarafından, 03.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı temyiz etmiştir.TMK'nın 598. maddesi gereğince başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesinin geçersizliği de her zaman ileri sürülebilir.Yine TMK'nın 575. maddesi gereğince miras ölümle açıldığı gibi aynı Kanunun 30. maddesi hükmüne göre de doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durum her türlü delille ispat edilebilir.Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.Somut olayda, mahkemece murisin ilk eşi...l'ın vefat tarihinin tespiti için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmış, kolluk araştırması yapılmış, tanık beyanları dinlenmiş ancak mevcut delillerle...'ın vefat tarihi tespit edilemediği ayrıca murisin vefat tarihi itibariyle feraiz hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre davacının muris ...'ın altsoyu olduğu, murisin Türk Medeni Kanunu yürülüğe girmeden önce Feraiz ve İntikal Kanunlarının yürürlükte olduğu dönemde (30.01.1926 tarihinde) vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece öncelikle davacının göstereceği tanık dahil tüm deliller toplanarak....'ın vefat tarihi tespit edildikten sonra HMK'nın 266. ve devamı maddeleri uyarınca uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulunca inceleme yaptırılarak rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.