Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3238 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12661 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.02.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, elbirliği mülkiyetine tabi onbir adet taşınmaz üzerinde ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın umum arasında açık arttırma suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.Hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.Satışına karar verilen taşınmaz; a) Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b) Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,c) Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının paydaşlığın satış suretiyle giderilmesini istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Davacı davasından feragat etse bile davalının davaya devam etmek istemesi halinde mahkemece davaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmelidir. Bu nedenle davacının davadan feragat beyanına karşı hazır bulunan davalılardan diyecekleri sorulmalı, davaya devam etmeyi istemeleri halinde yargılamaya devam edilmelidir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazlardan 768 sayılı parselin paylı maliklerinden "Şahmerdan Diğercan"ın davalı olarak davada yer alması gerekirken bu paydaş yönünden taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilmesi doğru olmamıştır.Ayrıca, dosya içerisindeki tapu ve nüfus kayıtlarına göre ortaklığın giderilmesi istenilen dava konusu taşınmazların tapuda "... oğlu ..." adına kayıtlı olduğu, nüfus kayıtlarını incelenmesinde tarafların müşterek murislerinin soyadının ise "..." olduğu anlaşıldığından ve bu husus infazda tereddüt yaratacağından tapu malikini soyadının idari yoldan düzelttirilmesi, gerektiği takdirde bu konuda dava açmak üzere davacıya yetki ve makul bir süre verilerek tapu sicilinde gerekli düzeltme yapıldıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekir.Bunların yanında, davacının 768 parsel sayılı taşınmaz hakkında davadan feragati nedeniyle bu tür davaların iki taraflı dava olduğu gözetilerek hazır bulunan davalılardan diyecekleri sorularak davaya devam etmeyi istemeleri halinde yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi, elbirliği maliklerinden ...'a ait 769 parsel sayılı taşınmazda iki katlı ev, ahır ve kuruluk şeklindeki muhdesatın değeri tespit edilerek bilirkişi raporunda oran kurulduğu halde hüküm sonucunda bu muhdesatlarla ilgili olarak ayrıca hüküm kurulmaması da doğru görülmemiş, belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.