Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 323 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7248 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/05/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/02/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... ve ... vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir. Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Somut olaya gelince; davalılardan ..., ..., ..., ... ve ...’a dava dilekçesinin tebliğ edilmediği; davalı ...’a çıkarılan tebligatın da yurt dışında olduğundan bahisle iade geldiği, muhatabın adresiyle ilgili araştırma yapılmaksızın iade edilen adresin adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebliğ yapıldığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanununun; 1- 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirilen “Bilinen adreste tebligat” kenar başlıklı 10. maddesinde; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır../...2015/7248 - 2017/323 -2- Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.”, 2- “Tebligat imkansızlığı ve tebellüğden imtina” kenar başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı kanunla eklenen ikinci fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”, 3- “Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti” kenar başlıklı 35. maddesinin birinci ila dördüncü fıkralarında; “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır. Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.”, Hükümlerine yer verilmiştir. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. maddesinde de, tebligatın, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılacağı; bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınacağı; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı; ayrıca adres araştırması yapılmayarak 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verileceği ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.../...2015/7248 - 2017/323 -3- Somut olaya gelince; davalılar ..., ..., ..., ... ve ...’a dava dilekçesi tebliğ edilmeksizin yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu; ayrıca yurt dışında olduğu bildirilen ...’a, öncelikle bilinen yurtdışı adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca dava dilekçesinin tebliği, yurt dışına tebliğ edilemediği takdirde adres kayıt sistemindeki adresine tebliğ edilmesi gerekirken, anılan hususlar gözetilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.