Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 309 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10718 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2006 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı yönünden kabulüne, dahili davacıların talebinin reddine dair verilen 13.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ile bir kısım dahili davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı ..., paydaşı olduğu 929 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşlarının paylarını davalı ...'a satış yoluyla devrettiklerini, bildirim yapılmadığını ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle payın adına tescilini istemiştir.20.03.2007 tarihli harcı yatırılan dilekçeyle... mirasçıları, 05.07.2007 tarihli harcı yatırılan dilekçeyle ... mirasçıları ve 21.04.2008 tarihli harcı yatırılan dilekçeyle ...mirasçıları olan müdahil davacılar, davalı ...'ın satış yoluyla edindiği payların önalım hakkı nedeniyle adlarına tescilini talep etmişlerdir.Davalı ..., davaların reddini savunmuş, 13.02.2014 tarihli duruşmada,... mirasçılarının istemlerini kabul etmiştir. Mahkemece, davacı ...’ün isteminin kabulüne; müdahil davacıların davalarının reddine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili ile bir kısım müdahil davacılar vekili temyiz etmiştir.Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı ./..2014/10718-2015/309 -2-davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer (TMK m. 733/4).Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.1-Müdahil davacı ...’ın tereke temsilcisi ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;Somut uyuşmazlıkta, mirasçı Seçil'in açtığı davaya diğer mirasçıların onayı yukarıda açıklandığı şekilde sağlanabilir veya tereke temsilcisi davaya devam edebilir ise de dava konusu 929 parsel sayılı taşınmazda davalı ... çekişme konusu taşınmazdan ilk payı 31.03.2006 tarihinde satın almıştır. Taşınmazın paydaşı ... mirasçısı davacı Seçil Kayacıklı 21.04.2008 tarihinde davalı ...'in satın aldığı paylar yönünden önalım hakkını kullanmıştır. Davalının ilk payı edindiği tarihten itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden sonradan satın aldığı paylar yönünden ise taşınmazda paydaş olduğundan davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de; hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun bulunduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.2-Müdahil davacı İbrahim Oral’ın tereke temsilcisi ... ile mirasçılardan ..., ..., ..., ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;-3-Dava konusu 929 parsel sayılı taşınmazın paydaş... mirasçıları çekişme konusu payın önalım hakkı nedeniyle adlarına tescili için dava açmışlar, yargılamanın devamında 18.03.2008 gün ve 2007/573 Esas, 2008/158 sayılı Karar ile terekeye temsilci atanmış, yargılama temsilci eliyle yürütülmüştür. Mahkemece, anılan davacıların tek başlarına dava açma hakkı bulunmadığı, daha sonra onay verilmesinin dahi taraf teşkilini sağlamayacağı belirtilerek aktif dava ehliyeti yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Emsal alınan kararda tapu iptali ile tescil isteminin dayanağı zilyetlik hukuki nedeni iken, görülmekte olan davanın hukuki nedeni ise önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil olduğundan, her iki davanın hukuki nedenleri birbiriyle örtüşmemektedir. Bu nedenle, mahkemenin dayandığı emsal kararın somut olayda uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır. Dolayısıyla, dahili davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Ancak, dava konusu 929 sayılı parselde dahili davacıların dayandığı... payı yargılama sırasında elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete dönüştürülmüştür. ... payı, mirasçılar adına paylı olarak tescil edildiğinden tereke temsilcisinin görevi sona ermiştir. Bu durumda, paylı malik haline gelen ...mirasçılarının önalım hakkını kullanıp kullanmayacakları sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle dahili davacılar Seçil Kayacıklı ve ... hakkındaki hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA; (2.) bentte açıklanan nedenlerle dahili davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.