Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 303 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9717 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.08.2014 gününde verilen dilekçe ile satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tapuya şerh ve tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 26.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A RDavacı vekili 13.08.2014 tarihli dilekçesi ile davacı ile davalı ve dava dışı Cumali Yaşar ve İsa Dilek aralarında yapmış oldukları anlaşmalar gereğince Hazine arazisinin mülkiyetinin ihale yolu ile davalı adına 5000 m2 tarla cinsi ile 19.01.1996 tarihinde tescil edildiğini, ifraz mümkün olduğunda herkesin hissesini devredeceği hususunda anlaşmış olduklarını, 13.12.2010 tarihli satış sözleşmesi ile 250 m2.lik kısmı davacıya 9.000 TL bedel ile satmış olduğunu, davacının teslim aldığı bu kısım üzerine arsa değerinden fazla dükkan, yazıhane yapılıp meyve ağacı dikildi??ini ileri sürerek ...580 parselde kayıtlı bulunan arsanın 750 m2.sinin tapusunun iptali ile tescili, mümkün değise muhdesat ve satış bedelinin yasal faiziyle davalıdan tahsili, mümkün değilse muhdesatın davacı tarafından yapıldığının tapu kaydına şerh verilmesini istemiştir.Davalı, 250 m2 yer sattığını, arsa bedelini geri vermeye hazır olduğunu, yasa gereği sattığı yerin tapusunu devir edemediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir../..2016/9717-2017/303 -2-Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Bir dava açıldıktan sonra tapuda malik olan davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse artık dava konusu taşınmaz üzerinde bir tasarruf yetkisi kalmaz. Bu durumda mahkemece diğer tarafa 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkı hatırlatılarak cevaba göre işlem yapılması gerekmektedir.Dava açıldıktan sonra müddeabihin temliki halinde diğer taraf dilerse temlik edenle olan davasından vazgeçerek müddeabihi devralmış yeni malike karşı davaya devam eder, dilerse vaat borçlusu olan davalıya karşı açmış olduğu davasını tazminata dönüştürür.Somut olaya gelince, dava konusu 580 parsel sayılı taşınmaz davalı adına kayıtlıyken karar tarihinden sonra yargılama sırasında 24.02.2016 tarihinde dava dışı Süleyman Bişgin ve 09.03.2016 tarihinde Ramazan Çimen isimli şahıslara müşterek mülkiyet şeklinde tapudan devredildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesi uyarınca davacıya seçimlik hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili sağlanmadan davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.