Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2990 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15716 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/07/2013NUMARASI : 2011/1636-2013/621Yargılamanın iadesi isteyen M.. Ö.. vekili tarafından, aleyhine yargılamanın iadesi istenen İ.. Ş.. aleyhine 15.11.2011 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi aleyhine yargılamanın iadesi istenen vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, yargılamanın yenilenmesi isteğine ilişkindir.Yargılamanın yenilenmesini isteyen vekili, Kadıköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1482 Esas 2010/1038 Karar sayılı davasında lehine ipotek şerhi bulunan murisi İ.. Ö..'in ölü olmasına rağmen mirasçılarına da tebligat yapılmaksızın yokluklarında karar verildiğini belirterek yargılamanın yenilenmesini istemiştir.Aleyhine yargılamanın yenilenmesi istenen vekili, yargılamanın yenilenmesi istenen kararın onandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, aleyhine yargılamanın iadesi istenen vekili temyiz etmiştir. Yargılamanın yenilenmesi, bir takım ağır yargılama hataları ya da bazı önemli eksiklikler nedeniyle maddi anlamda kesin hükmün ortadan kaldırılmasını ve dava hakkında yeniden yargılama yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Yargılamanın iadesinin olağanüstü bir kanun yolu olması kesinleşmiş kararlara karşı bu yola başvurulabilmesinden kaynaklanır. Başka bir söyleyişle yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulabilmesinin ilk şartı ortada kesinleşmiş bir mahkeme hükmünün bulunmasıdır.Somut olaya gelince, dava konusu 2981 ada 47 sayılı parsel üzerinde başka şahıslarla birlikte muris İ.. Ö..'inde ipotek lehtarı olduğu görülmektedir. Sunulan nüfus kaydına göre bu şahsın ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davadan yaklaşık 16 yıl evvel 1991 yılında vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında anılan Kadıköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1482 esas 2010/1038 karar sayılı davasında usulüne uygun bir taraf teşkilinin sağlandığından söz etmek mümkün değildir. Ayrıca ölü kişiye yapılan tebligat da geçerli olamayacağından ortada yargılamanın yenilenmesi istenebilecek kesinleşmiş bir karar bulunmadığından mahkemece davanın kabul edilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan ipotek lehtarının mirasçılarına yargılamanın yenilenmesi istenen asıl davadaki dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden bu davanın dilekçesi temyiz dilekçesi kabul edilmeli temyiz harcının da ikmali sağlandıktan sonra incelenmek üzere Yargıtay'a gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.