MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.01.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının, davalının paydaş olduğunu öğrenmesi ile dava açması arasında bir yıldan fazla süre bulunduğu için yasada öngürülen zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur.Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp TMK'nın 733/3. maddesi uyarınca noter ihtarının tebliği gerekir.Noter ihtarı tebliğ edilmemiş ise iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir.Somut olaya gelince; pay satışı nedeniyle alıcı veya satıcı tarafından davacıya noter aracılığı ile herhangi bir bildirimde bulunulmadığı ve 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açıldığı anlaşıldığından mahkemece davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın yerinde olmayan gerekçe ile reddi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.