Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2837 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 1951 - Esas Yıl 2009
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H……… E……… tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 19.06.2007 tarihli dilekçesi ile davacı adına kayıtlı 1602 sayılı parsele davalı sınır komşusu 1603 sayılı parsel malikinin 2007/6-6 sayılı tespit rapor ve krokisine göre 330 m2'lik kısma müdahalesinin önlenmesi ve tecavüz edilen kısım üzerindeki muhtesatın kal'ini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 28.04.2008 tarihli keşif krokisindeki "A" harfli 289 m2'lik kısımda davalının müdahalesinin önlenmesine ve bu kısımdaki asmaların kal'ine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 683. maddesi gereğince tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. 2007/6-6 sayılı tespit dosyasındaki 30.03.2007 tarihli tesbit krokisinde ve mahkemece keşfen yapılan inceleme sonucu harita mühendisi ve fen memurunun müşterek düzenledikleri 28.04.2008 tarihli keşif krokisinde; davalı tarafından dikilen asmaların tecavüzlü alan içerisinde kalıp kalmadığı açıklanmamıştır. Ancak, ziraat mühendisi 20.05.2008 tarihli keşif raporunda; nizalı asmaların davalı 1603 sayılı parselin kendi sınırları içerisinde kaldığı ifade edilmiştir. Bu durumda, dava konusu kal'ine karar verilen asmaların davacıya ait parsel sınırları içerisinde kalıp kalmadığının ek rapor ve kroki ile tespitinin mümkün olup olmadığı, mümkün değilse, yeniden yapılacak keşif sonucu fen bilirkişileri tarafından elektronik aletle ölçülüp kroki tanzim ettirildikten sonra neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tesis edilen hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.