MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.12.2009 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, davalı ... tarafından ... aleyhine ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 05.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-karşı davacı vekili Av. ... ve Av. ... ile karşı taraftan davacı-karşı davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A RDava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir.Davalı-karşı davacı ... vekili, murisin bakıma ihtiyacı olmadığını, ölümünden 2-3 ay önce ağır hasta olduğunu, sözleşmeden altı ay sonra vefat ettiğini, murisin mirasçılarından mal kaçırma amacıyla tüm mallarını davacı kızına geçirmeye çalıştığını belirterek, asıl davanın reddini, karşı dava ile de muvazaalı olduğunu belirterek ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muris ... ile ilgili kısmının iptalini talep etmiştir.Davalılardan ... ile ... davayı kabul etmişlerdir.Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp ikametgâh temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir. Kısaca ifade etmek gerekirse, muvazaa irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ileri sürülmüşse, mahkemece dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarının Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanarak açıklığa kavuşturulması gerekir. Zira bu gibi durumlarda ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ivazlı olarak (bedel karşılığı) değil de bağış amaçlı veya mirasçıların bazılarından mal kaçırmak amacı ile yapıldığı kabul edilmelidir Somut olayda; davacı ile bakım alacaklıları ... ve davalı ... arasında 06.07.2006 tarihinde ... Noterliğinde ... yevmiye numarası ile ölünceye kadar bakım sözleşmesi düzenlenmiş, bakım alacaklısı ... 23.01.2007 tarihinde vefat etmiş olup davalı ... ise sağdır. Dava konusu ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile bakım alacaklısı muris ... toplam sekiz adet taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını davacıya bırakmıştır. Dosyanın incelenmesinden, murisin dava konusu ölünceye kadar bakım sözleşmesine konu taşınmazlar dışında bakım alacaklısı ...'ın annesi ... adına kayıtlı tek parça taşınmazının bulunduğu anlaşılmaktadır. Tanık beyanlarına göre, davacının çok kısa süre evli kalıp boşandıktan sonra bakım alacaklıları olan ailesinin yanına yerleştiği ve onlarla birlikte yaşadığı, davacı tanığı ...'nun beyanına göre de davalı ...'ın sağlığında babası ... ile dargın oldukları belirtilmektedir. Sözleşme tarihindeki aile koşulları ve ilişkileri, murisin elinde bulunan malvarlığının miktarı, temlik edilen malın bütün mamelekine oranı dikkate alındığında ölünceye kadar bakım sözleşmesine konu edilen taşınmazların makul olarak değerlendirilebilecek miktarı aştığı anlaşılmaktadır.Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, sözleşmenin ölünceye kadar bakıp gözetme amacı ile değil, mirasçılardan mal kaçırma amacı ile yapıldığı, sözleşmenin muvazaalı düzenlediği kanaatine varıldığından ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine, sözleşmenin ... ile ilgili kısmının iptali talepli karşı davanın kabulüne karar verilmelidir.Ancak, davalılar ... ile ... davayı kabul ettiklerinden ve dava konusu taşınmazlarda elbirliği mülkiyetine tabi olan taşınmazlar açısından ifa olanağı da mevcut olduğundan kabul eden davalılar yönünden mahkemece davanın kabulü gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşma vekalet ücreti 1.100,00 TL'nin davacı-karşı davalı ...'dan alınarak davalı-karşı davacı ...'a verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.K A R Ş I O YUyuşmazlık, tarafların kök murisi babanın sağlığında davacı kızı ile yaptığı "ölünceye kadar bakma" sözleşmesi uyarınca davaya konu taşınmazları; bakım borçlusuna muvazaalı mı yoksa bakım (ivaz) karşılığı mı vermeyi vaad ettiği hususuna ilişkindir.01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı YİB kararı uyarınca; miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin, muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için; sözleşme tarihinde murisin, yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm malvarlığına oranı, bu oranın makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.Somut olayda, tüm dosya kapsamına göre bakım alacaklısı baba, 1937 doğumlu olup, kanser, prostat vs. kronik hastalıklara uzun süre maruz kalmış, bu yaşam mücadelesinin en uzun ve en ağır döneminde eşinden ayrılmış olan davacı kızı, babasının her türlü bakım ve görümünü yaklaşık 10 yıl aralıksız yerine getirmiştir. Anne sağ olup oda şeker, kalp, tansiyon hastası olup aşırı kiloları nedeniyle yine davacı kızın bakım ve gözetimindedir. Murisin davacıdan başka üç çocuğu daha vardır. Bunlardan davalı Yusuf babasına küsmüş onun sağlığı ve ihtiyaçları ile ilgilenmemiş, diğer erkek çocuk eğitimi sürdüğü ve şehir dışında olduğu için doğal olarak babasından uzak kalmış ve 3. çocuğu ise doktor olup evlenmiş yine şehir dışında olması nedeniyle babasına yeterince bakamamış ebeveynlerin tüm yükü davacı kız ...'ye kalmış ve onun tarafından yerine getirilmiştir. Muris baba da bir vefa ve minnet duygusu ile taşınmazlarının büyük bir bölümünü davacı kızına vermek istemiş bunun için ölünceye kadar bakım sözleşmesini yapmıştır. Kural olarak miras hukukuna ilişkin sözleşmenin yorumunda; murisin, yazılı olarak açıkladığı iradesi geçerli kabul edilip bu iradenin ayakta tutulması gerekir.Murisin sözleşmede açıkladığı iradesi diğer mirasçı kadeşlerce kabul edilmiş, anne de davaya katılmamıştır. Böylece, murisle ölünceye kadar en zor günlerinde bile ilgilenmeyen ve hatta ona küslük yapan karşı davacı Yusuf'un iddiasından ibaret olan muvazaa olgusu kanıtlanamamış, aksine bakım borçlusu davacının özenle bakım borcunu yerine getirdiği ve murisinde buna karşılık taşınmazları kızına verme yönünde iradesini ortaya koyarak sözleşme yaptığı sabittir.Muvazaanın kabulü için murisin tüm taşınmazlarının ya da tamamına yakınının sözleşmeye konu edilmiş olması tek yeter şart değildir. Bunların yanısıra yukarıda söz edilen İBKararı uyarınca tarafların aile ilişkileri, murisin yaşlı ve bakıma muhtaç olup olmadığı, bakım yükümlülüğünün niteliği, süresi, ağırlığı ve buna karşın verilen bedelin makul düzeyde olup olmadığı husularının da gözetilmesi gerekir.Olayımızda kendisini anne ve babasının hizmetine adeta vakfetmiş ve bu hizmetini eksiksiz olarak onca yıl yerine getirmiş çocuğuna ebeveynin yaptığı kazandırma karşılıksız bir bağış olmadığı gibi yapılan hizmetle kazanılan edinim arasında aşırı bir nispetsizlik de bulunmamaktadır. Onulmaz hastalıklarla mücadele eden babasına gençliğini feda ederek hizmet eden kızın bu hizmetinin parayla, malla ölçülebilen bir değeri olduğu düşünülemez. Kaldı ki mirasçılardan mal kaçırmak isteyen muris bunu hiçbir karşılık almadan rahatlıkla yapabilecek konumda olmasına rağmen bunu yapmamış, bakım karşılığını alarak ivazlı şekilde taşınmaz devrini sözleşmeye konu yapmıştır. Dolaysıyla sözleşmenin muvazaalı olmadığının kabulü muris idaresini yansıtan ve hakkaniyete uygun yorum olarak değerlendirilmelidir.Bu itibarla Dairemizin sayın çoğunluğunun bozma yönündeki görüşüne iştirak edilmemiş, mahkeme kararının onanması gerektiği hususunda karşı oy sunulmuştur.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
BONO • TEMİNAT SENEDİ • İSPAT YÖNTEMİ
Alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takibe karşı borçlu, dayanak senedin 21.06.2012 tarihli araç kiralama sözleşmesi kapsamında alındığını ve teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece, bononu
icra müdürünün tebligat yapılan kişilerin varlığını araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı -hatalı tebligat - bakanlığa açılan dava -görev
Davacı M.. S.. vekili Avukat S.. B.. tarafından, davalılar T.C. Posta Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü vdl. aleyhine 19/12/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca
Yardım nafakası kesinleşmeden icraya konulabilir.
İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptaliYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor di
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?