Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2539 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16492 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Alaçam Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/03/2013NUMARASI : 2011/232-2013/102Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 18.05.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. Y.. vekili ve H.. Y.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hükmü davalılar H.. Y.. ve Hayri Yıldırım temyiz etmiştir. Nafiz Kurt Bafra Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 03.09.2009 tarihli 9027 sayılı heyet raporuna göre davalı H.. Y..'da orta zeka geriliği mevcut olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Davranışlarının eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirme ve ayırt edebilme kudretinde bulunmayan bir kimsenin dava ehliyetinin varlığından söz edilemez. Ayırtım gücü, Türk Medeni Kanununun 13. maddesinde “Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir” şeklinde tarif edilmiş, bu tarif içinde de ayırtım gücünü kaldıran nedenlerin bir kısmına değinilmiştir. Türk Medeni Kanununun 15. maddesinde ise “Kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukuki sonuç doğurmaz” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, davalıya ait doktor raporları, varsa hasta müşahade kağıtları, film ve grafileri ait oldukları yerlerden getirtilerek, davalının hukuki ehliyeti olup olmadığı hususunda heyet raporu almak, eğer kendisine vasi atanması gerekiyorsa davalıya vasi atanmasından sonra davanın vasi huzurunda sürdürülerek esas hakkında bir hüküm kurmak olmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.