Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2464 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 8230 - Esas Yıl 2004





Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine, davalı Fethi vekili tarafından davacılar aleyhine 26.2.2001 ve 29.11.2000 gününde verilen dilekçeler ile noter satış vaadi sözleşmesinin iptali birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; sözleşmenin iptali davasının kabulüne, tapu iptali ve tescil davasının reddine dair verilen 12.5.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve davacı Fethi vekili ve davalı Mehmet vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma istemlerinin dava değeri yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:Davacılar vekili 26.2.2001 tarihli dilekçesi ile 7.2.2000 tarihli noter satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir. 3. Hukuk Dairesinin 3.11.2003 tarihli davaların birleştirilmesi gerektiği yönündeki bozma ilamına uyularak birleştirilen dava da ise davacı vekili 29.11.2000 tarihli dilekçesi ile aynı noter satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiştir. Her iki davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda davanın kabulü ile satış vaadi sözleşmesinin iptaline, birleştirilen tapu iptali ve cebri tescil davasının reddine karar verilmiştir.Davalı ve birleşen dosyanın davacısı Fethi vekili ve davalı Mehmet vekili ayrı ayrı kararı temyiz etmişlerdir.Konusu taşınmaz mal olan davalarda görevli Mahkeme taşınmazın davanın açıldığı tarihteki değerine göre belirlenir (HUMK. md. 1/11: m. 2/11). Görev kuralları kamu düzenine ilişkindir ve bu nedenle hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. HUMK. m. 2/1 hükmüne göre sözleşmenin tarafı olan kişiler kamu düzenine ilişkin olan Mahkemenin görevini belirler şekilde sözleşme yapamazlar. Bu nedenle mamelek hukukundan doğan değer ve miktarı para ile ölçülebilen davalarda, görevli mahkemenin; mülkiyet aktarımının istendiği tarihteki (dava tarihindeki) taşınmazın değerine göre belli olacağından dava konusu taşınmazın değeri de 10.5.2002 tarihli keşif sonucu düzenlenen keşif raporuna göre Hatice ve Rahime, hisseleri yönünden 31.664.892.600 TL.sı değerinde olduğundan davayı görmeye Sulh Hukuk Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Kamu düzeninden olan görev konusu bir yana bırakılarak salt sözleşmede yazılı bedele bakılarak harç kaybına da neden olacak şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmediğinden karar bozulmalıdır.Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 28.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.