Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2372 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 997 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.09.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 13.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare Dairemizin 18.11.2014 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır.Somut olayda, davalıların murisi satış vaadi borçlusu ...’nin 1158 ada 15 parsel sayılı taşınmazda kardeşi ...’nun vefatı ile kendisine intikal eden miras hak ve hisselerinin tamamını davacıya satmayı vaat ettiği anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece, öncelikle sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydı ile imar uygulaması ile gittiği parsellerin tapu kayıtları getirtilmeli, taşınmazdaki ...’nun payının davalıların murisi ... adına intikal görüp görmediği belirlenmelidir. İntikal görmüşse ...’nin taşınmaz ya da taşınmazlarda müşterek paydaş veya elbirliği ortağı olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı, iştirak bozulmuş ve davalıların murisi ... taşınmazlarda paydaş olmuş ise davanın kabulüne karar verilmeli, iştirak bozulmamış ve davalıların murisi ... halen elbirliği maliki ise ifa olanağı bulunmadığından ikinci kademedeki tazminat istemi değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.