Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 234 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11358 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.04.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davacı vekili, dava konusu taşınmazdaki (A) ve (B) ile gösterilen binaların müvekkilinin de murisi olan paydaş...'ya ait olduğunu, ... ve ...'ya ait olduğu belirtilen (C) ve (D) ile gösterilen binalara yönelik talepleri bulunmadığını belirterek bu hususun paylaştırmada dikkate alınmasını istemiştir.Davalılar vekili, müvekkilleri... ve ...'ya ait binalara yönelik diğer müvekkillerinin bir itirazı olmadığını beyan etmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış -2- sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Somut olaya gelince; mahkemece bilirkişi raporunda (A) ve (B) ile gösterilen binaların tapu maliki muris ...'ya ait olduğu kabul edilerek mirasçılarına paylaştırılmış ise de mahkemece paylaştırılan oranın toplamda % 6,4'e isabet edip bu oranın bilirkişi raporunda bu binalara isabet eden orandan az olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davalı ...'nın dava konusu taşınmazda kendisine ait bulunan muhdesat dışında muris Murat Ocakçı'nın mirasçısı olması sıfatıyla taşınmazda bulunan (A) ve (B) ile gösterilen muhdesatlar üzerinde de hak sahibi olduğu nazara alınmamıştır. Bu nedenle mahkemece, paydaş...'ya ait olduğu kabul edilen muhdesatların bilirkişi raporunda belirtilen orandan daha az bir oranda mirasçılarına dağıtılmasına karar verilmesi ve bu muhdesatlarda mirasçı sıfatıyla davalı ...'nın da hak sahibi olduğunun nazara alınmaması doğru görülmemiştir. Ayrıca, satış bedelinin paylaştırılmasında muhdesata isabet eden oranın muhdesat sahiplerine ödenmesine karar verildiğinden satış bedeli üzerinden alınacak binde 11,38 oranındaki karar ve ilam harcından tarafların “satış bedelinin paylaştırılmasındaki oranlar dahilinde” sorumlu tutulması gerekirken tapu kayıtlarındaki hisseleri oranında sorumlu tutulmaları ve yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.