Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2218 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17260 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.08.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalılar ... ve ... vekilleri temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez. Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.Somut olaya gelince; dava konusu 668 parsel sayılı taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğunun bilirkişi raporu ile anlaşılması üzerine taksim projesi onay makamına gönderilmiş, 19.12.2013 tarihli Belediye Encümeni Kararı ile taşınmazın ikiye ifrazının mümkün olduğu belirtilmiştir. Davalılar 08.11.2013 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokide kendilerine düşen “B” harfli kısmın değeri davacıya bırakılan “A” harfli kısımdan daha az olduğundan denkleştirme yapılması gerektiğini savunmuşlardır. Aynen bölünerek paylaştırmanın mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanır. Mahkemece, hükme esas alınan 08.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu edilen taşınmaz tarafların tapudaki payları oranında iki parçaya bölünmüş ise de bölünen taşınmazların değerleri ayrı ayrı belirtilmemiş, ivaz ilavesi gerekip gerekmediği saptanmamıştır.Bu durumda mahkemece, 08.11.2013 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokide “B” ve “C” harfleri ile gösterilen kısımların değerlerinin ayrı ayrı belirlenerek ivaz ilavesi gerekip gerekmediği konusunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.