Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1959 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3178 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_Davacı 117 ada 8 parsel sayılı taşınmazın müşterek maliki olduğunu, bir kısmının ...'e satıldığını, bunun için 2010/354 Esas sayılı dosyada ... aleyhine önalım davası açtıklarını, ancak ...'in satın aldığı hissenin büyük bir bölümünü taşınmazın paydaşı olan ...'a satış yoluyla devrettiğini, ileri sürmekle tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., önalım hakkının sadece paydaşın payını 3. kişilere satması sonucu doğduğunu, paydaşa yapılan satımlara karşı bu hakkın kullanılmasının mümkün olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...'ye karşı açılan 2010/354 Esas sayılı dava, eldeki dava ile birleştirilmiş, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.Paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı bir taşınmazın paydaşlarından birinin payının tamamını ya da bir kısmını üçüncü bir şahsa satması halinde satıcı dışında kalan diğer paydaşların ayrı ayrı dava açmalarında kanuni bir engel yoktur. Bütün paydaşların birlikte dava açması mümkündür. Ayrı açılan davaların birleştirilmesinde yarar vardır. Paydaşların birlikte açtıkları davanın yargılaması sonunda dava kabul edilirse pay iptal edilerek pay nispetleri ne olursa olsun eşit olarak davalılar adına tescile karar verilir. Eşit oranda tescil 11.06.1946 gün ve 5/18 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı gereğidir. Paydaşlardan birisinin davasından vazgeçmesi halinde ona isabet eden miktar davalı üzerinde bırakılmaz. Bu miktarın dahi davayı yürüten paydaşlar adına tescile karar verilir. Somut olayda davalı ... 22.08.2008 tarihinde Şerafettin Aksoy'dan 311520/937280 pay satın almış ve aleyhine 2010/354 E. sayılı dosyada önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldıktan sonra 01.11.2010 tarihinde satın aldığı payın 3500/7372280 payını üzerinde bırakmış ve 31375/737280 payı paydaşlardan ...'a satmıştır. Bunun üzerine davacı, paydaş ...'e karşı dava açmış ve her iki dava birleştirilmiştir.1-Birleştirilen 2010/354 E. sayılı dava yönünden davalı ...'nün ...'dan satın aldığı ve halen üzerinde kayıtlı olan 3500/737280 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesinde yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre bir isabetsizlik bulunmadığından temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-2011/350 Esas sayılı dosya yönünden ise; davalı ... tarafından satın alınan ve davalı paydaş ...'e satılan 313375/737280 payın 11.06.1947 gün ve 5/18 sayılı İçtihatı Birleştirme kararı gereğince yarısının davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken tamamının davacı adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı ...'un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının davalı Sevim'e iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.