Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1860 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14376 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Giresun 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/04/2013NUMARASI : 2012/332-2013/164Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2012 gününde verilen dilekçe ve birleşen dava ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı S.. Ö.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı.. ada .. parsel sayılı taşınmaz yararına, davalılara ait .. ada .. parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile .. ada..sayılı parsel lehine .. ada ... sayılı parsel aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.Hükmü, davalı S.. Ö.. vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir. TMK'nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; bu tür davalarda davacı taşınmazı yararına genel yola ulaşmak için en kısa ve ekonomik yerden, ayrıca aleyhine geçit kurulacak parseller bölünmeden geçit kurulması gerekir. Mahkemece, bu kurala uyulmadan aleyhine geçit kurulan .. ada .. sayılı parsel ikiye bölünerek ekonomik kullanım bütünlüğü bozulmuştur. Diğer tarftan hükme esas alınan bilirkişi raporunda geçit kurulan seçenek dışında alternatif güzergahlar belirlenmemiştir. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmazları kapsayan daha geniş pafta sureti getirtilerek ve bilirkişiden ek rapor alınarak, yeterli görülmediği takdirde mahallinde yeniden keşif yapılarak özellikle davacıya ait .. ada..parsel sayılı taşınmazın doğu ve batısında bulunan genel yollara ulaşacak şekilde alternatif geçit güzergahları belirlenerek, davalı taşınmazı dışında başkaca geçit güzergahının belirlenmesi halinde bu güzergah üzerindeki taşınmazların malikleri davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tüm alternatifler birlikte değerlendirilerek sonucuna bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.