Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1846 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16285 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/10/2012NUMARASI : 2010/852-2012/922Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.07.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı A.. Ç.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Bir kısım davalılar, ortaklığın satılarak giderilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı ile davalı A.. Ç.. temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesi “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.” Hükmüne amirdir.Aynı yasanın  “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince;“Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”Ve, “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de; “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”Mahkemece tefhim edilen hüküm sonucunda dava konusu taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesine rağmen gerekçeli kararda dava konusu olmayan başka parselerle ilgili olarak satış kararı verilmiştir. Bu itibarla temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür. Bu itibarla gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.