Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1814 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12074 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.06.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_Davacı, paydaş olduğu 1968 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşlarından ...'nın 5/32 payını 6250 TL bedel ile 25.05.2011 tarihinde davalıya satış yoluyla devrettiğini, bildirimde bulunmadığını belirterek davalı ... adına olan 5/32 payın adına tescilini istemiştir.Birleştirilen davada da davacı, dava konusu 5/32 payın davalı ... tarafından dava açıldıktan sonra önalım hakkına engel olmak için 18.000 TL bedelle, 10.06.2011 tarihinde davalı ...'a onunda bedelde muvazaa yaparak 16.06.2011 tarihinde 30.000 TL bedelle davalı ...'a satış yoluyla devrettiğini ileri sürerek, 5/32 payın adına tescilini istemiştir.Davalılar ... ve ... vekili, söz konusu payları gerçek değerleri üzerinden edindiklerini, muvazaa bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, ikinci satışta belirlenen 18.739 TL depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Somut uyuşmazlıkta, davacı asıl davada davalı ...'nın 25.05.2011 tarihinde edindiği dava konusu 5/32 pay ile ilgili olarak tapuda gösterilen satış bedeli olan 6250 TL üzerinden önalım hakkını kullanmış, bu davanın açılmasından bir gün sonra, ilk satıştan ise 15 gün sonra davalı aynı payı 10.06.2011 tarihinde 18.000 TL bedelle davalı ...'a, o da aynı payı 16.06.2011 tarihinde kardeşi diğer davalı ...'a 30.000 TL bedelle satış yoluyla devretmiştir. Asıl dava açıldıktan sonra, çok kısa aralıklarla daha yüksek bedellerle yapılan bu satışlar önalım hakkını önlemek amacıyla yapıldığını göstermektedir. Hal böyle olunca, önalım bedelinin 25.05.2011 tarihli ilk satış sözleşmesindeki bedel olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.